Be Off The Grid İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Be Off The Grid İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Be Off The Grid İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Anlam: “Be off the grid” ifadesi, “şebeke dışı” ya da “şebeke bağımsızı” anlamına gelir. Bu ifade, özellikle doğal kaynakları kullanarak ve şehirlerin elektrik şebekelerinden uzakta yaşamak isteyen kişiler tarafından sıkça kullanılır.

  1. If you want to live a sustainable life, you should consider going off the grid. (Sürdürülebilir bir hayat yaşamak istiyorsanız, şebeke dışında yaşamayı düşünmelisiniz.)
  2. The couple decided to move off the grid and start living in a tiny house in the woods. (Çift, şebeke dışına taşınmaya ve ormandaki küçük bir evde yaşamaya karar verdi.)
  3. The cabin in the mountains is completely off the grid, with no electricity or running water. (Dağdaki kulübe tamamen şebeke dışıdır, elektrik veya akan su yoktur.)
  4. Being off the grid means relying on renewable energy sources, such as solar panels and wind turbines. (Şebeke dışında olmak, güneş panelleri ve rüzgar türbinleri gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına güvenmek demektir.)
  5. Going off the grid requires a lot of planning and preparation, but it can be very rewarding. (Şebeke dışına çıkmak çok planlama ve hazırlık gerektirir, ancak çok ödüllendirici olabilir.)
  6. If you want to be off the grid, you’ll need to learn how to live without many modern conveniences. (Şebeke dışında olmak istiyorsanız, birçok modern kolaylıklardan habersiz yaşamayı öğrenmeniz gerekecek.)
  7. Living off the grid can be a great way to save money and reduce your environmental impact. (Şebeke dışında yaşamak, para tasarrufu yapmanın ve çevresel etkinizi azaltmanın harika bir yol olabilir.)
  8. The off-grid community in the desert relies on rainwater and solar power to sustain their way of life. (Çöldeki şebeke dışı topluluk, yaşam tarzlarını sürdürmek için yağmur suyuna ve güneş enerjisine güveniyor.)
  9. Going off the grid doesn’t mean giving up all modern technology – it just means using it in a more sustainable way. (Şebeke dışına çıkmak, tüm modern teknolojiden vazgeçmek anlamına gelmez – sadece daha sürdürülebilir bir şekilde kullanmak anlamına gelir.)
  10. Some people choose to live off the grid as a way of disconnecting from the stresses of modern life. (Bazı insanlar, modern hayatın stresinden kopmanın bir yolu olarak şebeke dışında yaşamayı tercih ederler.)
  11. If you want to be off the grid,
  1. If you want to be off the grid, you’ll need to be self-sufficient and learn how to grow your own food. (Şebeke dışında olmak istiyorsanız, kendi kendine yeterli olmanız ve kendi yiyeceğinizi yetiştirmeyi öğrenmeniz gerekecek.)
  2. The off-grid home is powered by a combination of solar panels, wind turbines, and a backup generator. (Şebeke dışı ev, güneş panelleri, rüzgar türbinleri ve yedek bir jeneratörün kombinasyonuyla çalışır.)
  3. Living off the grid can be challenging, but it’s also very rewarding to be self-sufficient. (Şebeke dışında yaşamak zorlu olabilir, ancak kendi kendine yeterli olmak da çok ödüllendirici olabilir.)
  4. The family decided to go off the grid and live in a yurt on a farm in the countryside. (Aile, şebeke dışına çıkmaya ve kırsal alandaki bir çiftlikte yurtta yaşamaya karar verdi.)
  5. Being off the grid means being less reliant on fossil fuels and reducing your carbon footprint. (Şebeke dışında olmak, fosil yakıtlara daha az bağımlı olmak ve karbon ayak izinizi azaltmak anlamına gelir.)
  6. Living off the grid requires a lot of hard work and dedication, but it’s worth it to live a simpler life. (Şebeke dışında yaşamak çok çalışma ve özveri gerektirir, ancak daha basit bir hayat yaşamak için buna değer.)
  7. The off-grid community is completely self-sufficient and produces all of their own food and energy. (Şebeke dışı topluluk tamamen kendi kendine yeterli ve kendi yiyeceğini ve enerjisini üretir.)
  8. Going off the grid can be a way to escape the hustle and bustle of city life and connect with nature. (Şebeke dışına çıkmak, şehir hayatının koşuşturmasından kaçmak ve doğayla bağlantı kurmak için bir yol olabilir.)
  9. The off-grid homestead is located deep in the forest and relies on a stream for water and a wood stove for heat. (Şebeke dışı ev, ormanın derinliklerinde bulunur ve su için bir akarsuya, ısı için de bir odun sobasına güvenir.)
  10. Being off the grid requires a lot of creativity and resourcefulness to make the most of limited resources. (Şebeke dışında olmak, sınırlı kaynakları en iyi şekilde kullanmak için çok fazla yaratıcılık ve kaynaklılık gerektirir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.