Barely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Barely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Barely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Anlam: Sadece, zar zor, ancak, neredeyse hiç

Örnek Cümleler:

  1. Barely anyone showed up to the party. (Neredeyse hiç kimse partiye gelmedi.)
  2. I barely passed my math exam. (Matematik sınavını ancak geçebildim.)
  3. The old man was barely able to walk. (Yaşlı adam zar zor yürüyebiliyordu.)
  4. The plane barely missed hitting the building. (Uçak binaya çarpmaktan neredeyse kaçtı.)
  5. She barely has enough money to pay the rent. (Kirasını ödemek için zar zor yeterli parası var.)
  6. I could barely hear what he was saying. (Ne söylediğini neredeyse duyamıyordum.)
  7. He’s barely awake after staying up all night. (Tüm gece uyanık kaldıktan sonra neredeyse uyanık kalamıyor.)
  8. She barely escaped from the burning building. (Yanan binadan zar zor kurtuldu.)
  9. The restaurant was barely visible in the thick fog. (Restoran kalın sis içinde neredeyse görünmezdi.)
  10. The train arrived barely on time. (Tren neredeyse tam vaktinde geldi.)
  11. The teacher barely mentioned the upcoming test. (Öğretmen yaklaşan sınavdan neredeyse bahsetmedi.)
  12. The child barely touched his dinner. (Çocuk akşam yemeğine neredeyse dokunmadı.)
  13. The team barely won the game. (Takım maçı neredeyse kazandı.)
  14. The sun was barely visible behind the clouds. (Güneş bulutların arkasından zar zor görülebiliyordu.)
  15. She was barely able to fit into her old clothes. (Eski kıyafetlerine zar zor sığabiliyordu.)
  16. He barely

    managed to finish the marathon before collapsing. (Maratonu bitirmeyi neredeyse başaramadan çöktü.)

  17. The company is barely staying afloat due to financial difficulties. (Finansal zorluklar nedeniyle şirket neredeyse ayakta kalmaya çalışıyor.)
  18. The dog was barely able to bark due to a sore throat. (Boğaz ağrısı nedeniyle köpek zar zor havlayabildi.)
  19. She barely had time to finish her homework before class. (Sınıfa gitmeden önce ödevini bitirmek için neredeyse zamanı yoktu.)
  20. The house was barely standing after the hurricane. (Kasırgadan sonra ev neredeyse ayakta duruyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.