Bakırcılık Nedir Hakkında Bilgi ve Tarihi

Kültür tarihimize gidiyoruz ve size bakırcılık nedir, bakırcılık hakkında kısa bilgi veriyoruz. İşte bakırcılık ve bakırcılık tarihi hakkında bilgi:

Bakırcılık, bakırdan çeşitli alet, avadanhk, silah ve sanat ürünleri yapılması. Bulunması tarih öncesine uzanan bakırın, alet ve silah yapımında kullanılan ilk maden olduğu bilinmektedir. Alet ve silah yapımında ön­ce tunç, daha sonra demir yeğlenmiştir; ama yemek kabı, ev aletleri, ayna ve süs eşyasında bakır daha yaygın biçimde kulla­nılmıştır. Döküm için elverişli olmamasına karşın, kolay işlenir bir madendir. Dövme, kabartma, oyma ve soğuk çekme yöntemle­riyle biçim verilebilir. Bakır eşya genellikle yaldızlanarak, mine kaplanarak ya da üstü­ne değerli taşlar kakılarak bezenirdi. Yal­dızlama, 8. yüzyıldan sonra ayinlerde kulla­nılan bakır taslarda uygulanmaya başladı. Bakırın kendine özgü kızılımsı rengi kapla­mada kullanılan yaldıza daha koyu bir ton kazandırıyordu. Avrupa’da yaldızlı bakır 15. ve 16. yüzyıllarda, özellikle mücevher ve süs eşyası yapımında çok sık kullanıldı. Pirinçten ve başka madenlerden daha ucuz olması, gündelik ev eşyası yapımında bakı­rın kullanılmasını daha işlevsel kıldı.

bakircilik18. yüzyılda bakırcılıkta Sheffield levhası geliştirildi. Bu teknikte ince gümüş levhalar eritilerek bakırla karıştırılıyor, sonra iste­nen biçim veriliyordu. Sheffield levhası kısa sürede çok tutularak yaygınlaştı. Bunun nedeni yalnızca gümüş kaplamalı bakırın daha ucuz olması değil, som gümüşle yapı­lan ve beğenilen tasarımların Sheffield levhasına da uygulanabilmesiydi.

Anadolu’da bakırcılığın tarihi günümüz­den y. 10 bin yıl önceye değin inmektedir. Üreticiliğe geçiş evresinin önemli bir kültür merkezi olan Çatalhöyük’te cevherden arıtma yoluyla bakır elde edildiği arkeolojik kazılar sonucunda ortaya çıkmıştır. Çayönü, Çatalhöyük ve Suberde kazılarında doğal bakırdan dövme tekniğiyle yapılmış İÖ 7. bine ait iğne, biz, kanca gibi küçük aletler ve bazı süs eşyası bulunmuştur.

Hitit, Urartu, Frig, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde Anadolu’da çeşitli tekniklerle çalışan gelişmiş bakırcı atölyele­rinin bulunduğu, günümüze ulaşan çok sayıdaki yapıttan anlaşılmaktadır. Konya, Mardin, Hasankeyf, Diyarbakır, Cizre, Harput, Erzincan ve Erzurum, Selçuklular döneminde atölyelerin yoğunlaştığı yerleş­melerdir. Osmanlı döneminde önce Ana­dolu’da, daha sonra da Balkanlar’daki bakır yataklarının yoğun olarak işletilmesi sonucu bakır işçiliği doruk noktasına erişmiş, pek çok merkezde yeni atölyeler açılmıştır.

Anadolu’da bakırdan kap kaçak yapımın­da yaygın olarak dövme, dökme, sıvama (tornada çekme) ve preste basma teknikle­ri uygulanırdı. Ham bakır kalhanelerde ergitilip 50-60 cm büyüklükte yuvarlak ya da dikdörtgen tahta kalıplara dökülerek külçe haline getirilirdi. Sonra demir bir örs üstünde çekiççiler tarafından düzenli aralık­larla dövülerek inceltilirdi. Bu işlem genel­likle 8 kişiden oluşan ve “dövücüler” ya da “kol” denen bir ekip tarafından yapılırdı. Bu yöntem 20. yüzyılın başlarına değin Anadolu’da ve Balkanlar’da varlığını koru­du. Sonraları “şahmerdan” denen büyük otomatik çekiçler, insan gücüyle dövülerek yapılan inceltme işleminin güçlüğünü orta­dan kaldırdı. Daha sonra “hadde silindirle­ri” adı verilen makinelerde, özel silindirler arasından geçirilen bakır külçeleri, iste­nen incelikte levhalar haline getirilmeye başladı. Bugün yalnızca, Muğla’ya bağlı Yatağan ilçesinin Kavaklıdere bucağında, ağırlığı 100-120 kg arasında değişen 1 m boyunda leblebici tavaları, külçenin uzun ağır çekiçlerle dövülmesiyle yapılmaktadır.

Günümüzde hadde silindirlerinden geçiri­lerek elde edilen bakır levha, atölyelerde dövme, sıvama ve preste basma tekniklerin­den biri ile işlenerek kap haline getirilir. Döküm kap yapılmak istenirse bakıra belli oranlarda kalay ya da çinko karıştırılarak dökülebilme özelliği kazandırılır. Dövme tekniğinde, levha bakıra çekiçle biçim verilerek tek parçadan kap yapılabildiği gibi, kabın belirli parçaları dövülerek elde edil­dikten sonra çeşitli birleştirme teknikleriyle de (perçinleme, lehimleme ve kaynak) bir araya getirilebilir.

Dövme tekniğiyle kap yapımı çok zaman istediğinden, sonralan sıvama tekniği kulla­nılmaya başlamıştır. Bu teknik, yapılacak kabın tornaya bağlanmış kalıbına özel de­mir çubuklar yardımıyla bakırın sıvanması, yani bakır levhanın kalıbın biçimini alması­nın sağlanması işlemidir. Elde edilen ürün, dövme olarak yapılan kaplar kadar dayanıklı olmasa da, böylece seri üretim nedeniyle maliyet düşürülmektedir. Daha seri bir üretim yolu olan preste basmada ise insan emeği daha da azalmaktadır.

Geleneksel bakırcılık sanatında bakır kapların üstüne çeşitli süslemeler yapmak için kazıma, kabartma, zımba ile vurma, ajur (kesme) ve kakma gibi birçok bezeme tekniği de geliştirilmiştir. Bakırcılık nedir, bakırcılık tarihi gelişimi hakkında bilgi verdik.

12 yorum

sevgi için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.