Atatürk’ün İletişime Verdiği Önem Hakkında Bilgi Kısaca
İletişime Atatürk tarafından verilen önem büyüktü. Kendisi insanlar arasındaki iletişim illerini kullanmada uzmanmışçasına becerikli ve bilgiliydi. Arap alfabesi yerine Latin alfabesini getirdiği 1 Kasım 1928’de yazılı iletişime çok büyük bir katkı sağlamıştır. Halk bu şekilde okuma yazmayı kolayca öğrenmiş oldu ve bunun sonucu olarak halk arasındaki okuma yazma oranı arttı. Dünyadaki diğer devletler ile iletişim arttı. Sonuç olarak toplumsal iletişimde çağdaşlaşmaya gidilmiş oldu.
Bu konuda Atatürk “Türk milletinin sağlam bir fikre sahip olması gerekir. Bütün çabaların, Türk kamuoyunun gerçeği anlamasına ve duymasına yönelik olduğu millete anlatılmalıdır. Ancak o şekilde millet, günlük fikirlere, sahte ve yanıltıcı sözlere asla önem vermeyecek bir olgunluğa erişebilir” demiştir. Bu sözüyle bir kitle iletişim aracı olarak basının önemini belirtmiştir.
Atatürk’ün İletişime Verdiği Önem Konusunda Yorumlarınızı Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz.
Bunu yazanna gerçekten çok çok teşekür ederim kim yazdıysa bravo ona harika olmuş
Tesekkurler?
Proje ödevimi bi yazı ile yaptım
bence baya baya güzel olmuş adam akıllı yapmışlar daha ne olsun.
Çok teşekkürler ?
Eksik olan şeyler var. Biraz daha fazla bilgi olsa ve uzun olsa çok güzel olmuş. Teşekkürler
Güzel olmuş thanks!
fena deil guzel
Ben hiç beğenmedim içinde çok yanlış var
aynen
Bence süper olmuş hoca bayıldı
bu arada arkadaşlar instaigram adı nisa_uygm istek atarsanız sevinirim bende sizi takip ederim şimdiden teskrler:):):)
harika çok işime yaradı ellerine sağlık yazanın.
Evet bende çok beğendim tebrikler
Bencede biraz uzun olmalı
atatürk neden içki içiyo karsna önem vermemiş devlete önem vermiş böyle işmi olur hem içki iç hemde müslümanm de bana katlan varm lannnnnnnnn yalanmı olum erkek olan yalan der
Atatürk iyi bir din eğitimi almış inançlı bir insandır. Ailesinden ve okuldan aldığı din eğitimine ilaveten kendisini dini konularda camiide hutbe okuyacak kadar iyi yetiştirmiştir. Türk halkının dinini aslına uygun iyi öğrenmesini istemiştir. Bunun için Kur’an’ı, Hz. Muhammed’in hayatı ve temel din kitaplarını Türkçe olarak yayınlatmıştır. Din Eğitimini önemli görmüş, okullarda yapılmasını istemiştir.
Atatürk dinin değil; cehalet, bid’atlar, hurafeler ve din istismarcılarının karşısındaydı. Bu da bazı çevrelerce din düşmanlığı şeklinde algılanmış ve gösterilmiştir. O, Kur’an’ın özüne uygun Hz. Peygamber zamanındaki gerçek İslamiyet’in yanındaydı. Dini ve gerçek din bilginlerini övmüştür.
Helal olsun bee! Lan kürtt Atatürk sizin o kurmak istediğiniz ülkenin Türkiye’ye zarar vereceğini 90 yıl önce bilmiş bir insandı.Ulan bu millet Çanakkale’de Sakarya’da hiçbir yerde boyun eğmedi bunun sebebi Atatürk’tür sen şu anda kıçını yaya yaya oturuyosan bunu Atatürk’e borçlusun.Hiç kimseye boyun eğmeyen bu yüce millet sizin sözde kuracağınız ülkeye mi boyun eyecek bu SİKTİR GİT şuradan Allah aşkına be beni güldürme.
Canım hatasız kul olmaz Atatürkümüzünde bi yanlışı içki içmesiydi ve karısına çok önem verirdi ve çocuk yapmamasının nedenide bizi düşünüp o şehit olduktan sonra oğlunu padişah yapmalatından korkmasıydı ve her seferinde bizi düşündü
keşke biraz daha uzun olsaydı ama ginede saolun bunu yazdığın için
güzel ama uzunn degil
ben çok beğendim beğenmeyen ayıp eder
teşekkürler arkadaşım kim anlatmışsa ellerine sağlık anladım