Assertive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Assertive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Assertive Nedir?

Assertive, bir kişinin kendine güvenli, emin ve kararlı bir şekilde konuşması veya hareket etmesi anlamına gelir. Bu kelime, bir kişinin fikirlerini açıkça ifade etmesi ve kendi haklarını koruması için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. I assertively told my boss that I deserved a promotion. (Kendime güvenli bir şekilde patronuma terfi etmeyi hak ettiğimi söyledim.)
  2. She assertively stood up for her beliefs. (O, kendine güvenli bir şekilde inandıklarını savundu.)
  3. He spoke assertively during the meeting. (Toplantı sırasında o, kendine güvenli bir şekilde konuştu.)
  4. They assertively refused to back down from their demands. (Onlar, taleplerinden geri adım atmamak için kendilerine güvenli bir şekilde reddettiler.)
  5. The speaker delivered his speech assertively and with confidence. (Konuşmacı, konuşmasını kendine güvenli ve özgüvenli bir şekilde yaptı.)
  6. I assertively told the salesperson that I wasn’t interested. (Satış temsilcisine kendime güvenli bir şekilde ilgilenmediğimi söyledim.)
  7. She assertively confronted the bully. (O, kendine güvenli bir şekilde zorbayla yüzleşti.)
  8. He assertively made his point during the debate. (Tartışma sırasında o, kendine güvenli bir şekilde görüşünü belirtti.)
  9. They assertively stood up to the unfair treatment. (Onlar, haksız muameleye kendilerine güvenli bir şekilde direndiler.)
  10. The athlete assertively crossed the finish line first. (Sporcu, kendine güvenli bir şekilde finiş çizgisini ilk geçti.)
  11. I assertively asked for what I deserved. (Kendime hak ettiğim şeyleri kendime güvenli bir şekilde istedim.)
  12. She assertively negotiated a better deal for herself. (O, kendine güvenli bir şekilde kendisi için daha iyi bir anlaşma müzakere etti.)
  13. He assertively took charge of the situation. (Durumu kendine güvenli bir şekilde ele aldı.)
  14. They assertively spoke up against injustice. (Onlar, haksızlığa kendilerine güvenli bir şekilde karşı çıktılar.)
  15. <

The teacher assertively maintained control over the classroom. (Öğretmen, sınıf üzerinde kendine güvenli bir şekilde kontrol sağladı.)
16. I assertively defended my opinion against criticism. (Eleştirilere karşı fikrimi kendime güvenli bir şekilde savundum.)

  1. She assertively stood her ground in the face of opposition. (Karşı çıkışla karşı karşıya kaldığında kendine güvenli bir şekilde durdu.)
  2. He assertively challenged the status quo. (O, kendine güvenli bir şekilde mevcut duruma meydan okudu.)
  3. They assertively expressed their dissatisfaction with the decision. (Kararla ilgili memnuniyetsizliklerini kendilerine güvenli bir şekilde ifade ettiler.)
  4. The artist assertively pursued their unique vision. (Sanatçı, kendine özgü vizyonunu kendine güvenli bir şekilde takip etti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.