Artless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Artless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Artless

Artless, Türkçe’de “yapmacıksız” veya “dürüst” anlamlarına gelir. İngilizce cümlelerde kullanımı aşağıdaki gibi olabilir:

1. She appreciated his artless honesty. (Onun yapmacıksız dürüstlüğünü takdir etti.)
2. The artless simplicity of her approach was refreshing. (Yaklaşımının yapmacıksız sadeliği tazeleyiciydi.)
3. The artless beauty of the sunset took his breath away. (Günbatımının yapmacıksız güzelliği nefesini kesti.)
4. He had an artless charm that was hard to resist. (Direnmesi zor olan bir yapmacıksız cazibesi vardı.)
5. Her artless comment revealed her true feelings. (Yapmacıksız yorumu gerçek duygularını ortaya çıkardı.)
6. The artless painting captured the essence of the landscape. (Yapmacıksız resim manzaranın özünü yakaladı.)
7. The artless innocence of the child was heartwarming. (Çocuğun yapmacıksız masumiyeti yürek ısıtıcıydı.)
8. He had an artless way of making people feel at ease. (İnsanların rahatlamasını sağlama konusunda yapmacıksız bir yolu vardı.)
9. Her artless smile lit up the room. (Yapmacıksız gülüşü odayı aydınlattı.)
10. The artless simplicity of the dish was its greatest strength. (Yemeğin yapmacıksız sadeliği en büyük gücüydü.)
11. His artless approach to the problem was surprisingly effective. (Soruna yapmacıksız yaklaşımı şaşırtıcı derecede etkiliydi.)
12. She had an artless grace that was captivating. (Cazibeli bir yapmacıksız zarafeti vardı.)
13. The artless performance had a raw energy that was thrilling. (Yapmacıksız performans, heyecan verici bir ham enerjiye sahipti.)
14. His artless attempt at cooking ended in disaster. (Yapmacıksız pişirme denemesi felaketle sonuçlandı.)
15. The artless language of the poem made it accessible to all. (Şiirin yapmacıksız dili, herkesin erişebilir olmasını sağladı.)
16. Her artless gesture of kindness brought tears to his eyes. (Yapmacıksız iyilik jesti gözyaşlarına neden oldu.)
17. The artless sincerity of his apology was touching. (Özrünün yapmacıksız samimiyeti dokunaklıydı.)
18. His artless enthusiasm for the project was infectious. (Proje için yapmacıksız coşkusu bulaşıcıydı.)
19. The artless design of the furniture was both functional and beautiful. (Mobilyaların yapmacıksız tasarımı hem işlevsel hem de güzeldi.)
20. She spoke with an artless honesty that was refreshing. (Tazeleyici olan

doğal dürüstlükle konuştu.)