Artificialness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Artificialness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Artificialness Nedir?

Artificialness, Türkçe’de “yapaylık” anlamına gelir. Yapay olan şeylerin doğal olmayan bir şekilde üretilmesi veya oluşturulması anlamını taşır. Bu kelime genellikle teknolojik ürünlerle ilişkilendirilir.

Örnek Cümleler:

  1. The garden looked beautiful, but the flowers were all artificial.
    ( Bahçe güzel görünüyordu, ancak çiçeklerin hepsi yapaydı. )

  2. The actress’s face looked so perfect that it seemed artificial.
    ( Aktrisin yüzü o kadar mükemmel görünüyordu ki yapay gibi göründü. )

  3. The scientist was working on creating an artificial heart.
    ( Bilim adamı, yapay bir kalp oluşturma üzerinde çalışıyordu. )

  4. Some people prefer artificial sweeteners instead of sugar.
    ( Bazı insanlar şeker yerine yapay tatlandırıcıları tercih ederler. )

  5. The artificial intelligence software was able to detect patterns in the data.
    ( Yapay zeka yazılımı, verilerdeki desenleri tespit edebildi. )

  6. The company created an artificial beach for its employees to enjoy.
    ( Şirket, çalışanları için keyifli zaman geçirebilecekleri yapay bir plaj oluşturdu. )

  7. The taste of the artificial cheese was not as good as real cheese.
    ( Yapay peynirin tadı gerçek peynir kadar iyi değildi. )

  8. The robot had an artificial arm that could perform various tasks.
    ( Robotun yapay bir kolunun, çeşitli görevleri yerine getirebilecek kadar yetenekliydi. )

  9. The painting looked so realistic that I had to check if it was artificial.
    ( Tablo o kadar gerçekçi görünüyordu ki yapay mı diye kontrol etmek zorunda kaldım. )

  10. The company used artificial intelligence to analyze customer behavior.
    ( Şirket, müşteri davranışlarını analiz etmek için yapay zeka kullandı. )

  11. The texture of the artificial leather was not as soft as real leather.
    ( Yapay derinin dokusu gerçek deri kadar yumuşak değildi. )

  12. The plant was kept alive with artificial light.
    ( Bitki, yapay ışıkla canlı tutuldu. )

  13. The artist used artificial colors to create a vibrant painting.
    ( Sanatçı, canlı bir tablo oluşturmak için yapay renkler kullandı. )

  14. The athlete used an artificial leg to compete in the Olympics.
    ( Sporcu, Olimpiyatlarda yarışmak için yapay bir bacak kullandı. )

  15. The company was developing an artificial intelligence system for self-driving cars.
    ( Şirket, otonom araçlar için yapay zeka sistemi geliştiriyordu. )

  16. The flavor of the artificial

vanilla extract was not as good as natural vanilla extract.
( Yapay vanilya özütünün tadı doğal vanilya özütü kadar iyi değildi. )

  1. The movie featured stunning special effects created with artificial means.
    ( Film, yapay yollarla oluşturulan etkileyici özel efektler içeriyordu. )

  2. The hotel used artificial snow to create a winter wonderland for its guests.
    ( Otel, misafirleri için kış cenneti yaratmak için yapay kar kullandı. )

  3. The singer’s voice sounded so perfect that it was suspected to be artificial.
    ( Şarkıcının sesi o kadar mükemmel duyuldu ki yapay olduğu şüphelenildi. )

  4. The engineer was designing an artificial intelligence system that could understand human emotions.
    ( Mühendis, insan duygularını anlayabilen bir yapay zeka sistemi tasarlıyordu. )

(Tüm örnek cümlelerde yapaylık konsepti kullanılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.