Artifactual İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Artifactual İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Artifactual

Artifactual kelimesi Türkçe’de yapay veya suni anlamına gelir. Bu kelime genellikle arkeoloji ve tıp gibi alanlarda kullanılır.

Örnek cümleler:

1. The artifactual lighting in the painting made it difficult to distinguish the colors. (Tablodaki yapay aydınlatma, renkleri ayırt etmeyi zorlaştırdı.)
2. The doctor noticed some artifactual changes in the x-ray image. (Doktor, röntgen görüntüsünde bazı yapay değişiklikler fark etti.)
3. The historical artifacts were damaged due to artifactual mishandling. (Tarihi eserler, yapay hatalı işlem nedeniyle zarar gördü.)
4. The team discovered some artifactual remains at the excavation site. (Ekip, kazı alanında bazı yapay kalıntılar keşfetti.)
5. The artist used artifactual materials to create his sculpture. (Sanatçı heykelini yapmak için yapay malzemeler kullandı.)
6. Artifactual data can skew the results of a study. (Yapay veriler, bir çalışmanın sonuçlarını çarpıtabilir.)
7. The experts found some artifactual elements in the crime scene. (Uzmanlar, olay yerinde bazı yapay unsurlar buldular.)
8. The sound quality was poor due to artifactual interference. (Ses kalitesi, yapay müdahale nedeniyle kötüydü.)
9. The archeologist identified the artifactual objects as tools used by ancient people. (Arkeolog, yapay nesneleri antik insanlar tarafından kullanılan araçlar olarak tanımladı.)
10. The computer program produced artifactual errors that needed to be fixed. (Bilgisayar programı, düzeltilmesi gereken yapay hatalar üretti.)
11. The patient’s symptoms were caused by artifactual stimuli. (Hastanın semptomları, yapay uyarıcılardan kaynaklandı.)
12. The historian found artifactual evidence to support his theory. (Tarihçi, teorisini destekleyen yapay kanıtlar buldu.)
13. The laboratory technician noticed artifactual contamination in the sample. (Laboratuvar teknisyeni, örnekte yapay kirlilik fark etti.)
14. The artist intentionally used artifactual elements in her work to create a specific effect. (Sanatçı, belirli bir etki yaratmak için işinde bilinçli olarak yapay unsurlar kullandı.)
15. The study’s results were affected by artifactual factors that were not accounted for. (Çalışmanın sonuçları, hesaba katılmayan yapay faktörlerden etkilendi.)
16. The

16. The researchers identified artifactual noise in the data that needed to be removed. (Araştırmacılar, çıkarılması gereken yapay gürültüyü verilerde tanımladılar.)
17. The art museum displayed some artifactual objects from ancient civilizations. (Sanat müzesi, antik medeniyetlerden bazı yapay nesneler sergiledi.)
18. The speaker’s voice sounded distorted due to artifactual feedback. (Konuşmacının sesi, yapay geri besleme nedeniyle bozulmuş gibi geldi.)
19. The scientific experiment produced artifactual results that could not be replicated. (Bilimsel deney, tekrarlanamayan yapay sonuçlar üretti.)
20. The digital image had some artifactual artifacts that needed to be removed using photo editing software. (Dijital görüntüde, fotoğraf düzenleme yazılımı kullanılarak çıkarılması gereken yapay artefaktlar vardı.)

(Türkçe karşılıkları yine cümlelerin içinde belirtilmiştir.)