Arraign İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Arraign İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Arraign

Arraign, bir suçlama veya suçlamalarla resmi olarak mahkemede yargılanmak üzere çağrılmaktır.

Örnek cümleler:

1. The suspect will be arraigned tomorrow for the murder of the victim. (Şüpheli, yarın kurbanın cinayetiyle suçlanacak.)
2. The defendant was arraigned in court for fraud charges. (Sanık dolandırıcılık suçlamalarıyla mahkemede yargılandı.)
3. He was arraigned on charges of burglary and theft. (O, hırsızlık ve soygun suçlamalarıyla yargılandı.)
4. The arraignment will take place at 10 am. (Duruşma saat 10’da yapılacak.)
5. The arraignment process can be quite intimidating for defendants. (Sanıklar için arraignment süreci oldukça korkutucu olabilir.)
6. The judge arraigned the defendant and set a bail amount. (Hakim sanığı yargıladı ve kefalet tutarını belirledi.)
7. The prosecutor requested that the defendant be arraigned immediately. (Savcı sanığın derhal yargılanmasını talep etti.)
8. The arraignment was postponed due to a lack of evidence. (Kanıt eksikliği nedeniyle arraignment ertelendi.)
9. The arraignment lasted only 10 minutes. (Arraignment sadece 10 dakika sürdü.)
10. The defendant pleaded not guilty during his arraignment. (Sanık arraignment sırasında suçsuz olduğunu iddia etti.)
11. The arraignment is a crucial step in the criminal justice process. (Arraignment, ceza adaleti sürecinde önemli bir adımdır.)
12. The judge arraigned the defendant and set a trial date. (Hakim sanığı yargıladı ve bir duruşma tarihi belirledi.)
13. The arraignment process varies by state and jurisdiction. (Arraignment süreci eyalet ve yargı alanına göre değişir.)
14. The defendant was arraigned on charges of assault and battery. (Sanık saldırı ve darp suçlamalarıyla yargılandı.)
15. The arraignment can be conducted in person or virtually. (Arraignment kişisel olarak veya sanal olarak yapılabilir.)
16. The defendant’s attorney requested a postponement of the arraignment. (Sanığın avukatı arraignment’ın ertelenmesini istedi.)
17. The arraignment is typically the first court appearance for a defendant. (Arraignment genellikle bir sanık için ilk mahkeme görünümüdür.)
18. The arraignment process ensures that defendants understand the charges against them. (Arraignment süreci, sanıkların karşılarındaki suçlamaları anlamalarını sağlar.)
19. The arraignment is usually held in a courtroom. (Arraignment genellikle bir mahkeme salonunda yapılır.)
20. The defendant was arraigned on multiple charges, including robbery and kidnapping. (Sanık, hırsızlık ve kaçırma dahil olmak üzere çe

oklu suçlamalarla yargılandı.)