Armed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Armed (Silahlı) İle İlgili Cümleler:
Armed, Türkçe’de silahlı anlamına gelmektedir. Aşağıda, İngilizce örnek cümlelerde “armed” kelimesinin kullanımlarına ve Türkçe karşılıklarına yer verilmiştir:
- The suspect was armed with a knife. (Şüpheli bir bıçakla silahlıydı.)
- The security guard is always armed while on duty. (Güvenlik görevlisi görevdeyken her zaman silahlıdır.)
- The police officers were armed with tear gas. (Polis memurları gözyaşı gazı ile silahlıydı.)
- The robbers were armed with guns. (Hırsızlar silahlıydı.)
- The army was heavily armed with tanks and missiles. (Ordu tanklar ve füzelerle ağır silahlıydı.)
- The man was armed and dangerous. (Adam silahlı ve tehlikeliydi.)
- The gang members were armed with baseball bats. (Çete üyeleri beyzbol sopalarıyla silahlıydı.)
- The soldiers were armed with rifles. (Askerler tüfeklerle silahlıydı.)
- The SWAT team was armed and ready to storm the building. (SWAT ekibi silahlı ve binaya baskın yapmaya hazırdı.)
- The security measures included armed guards at every entrance. (Güvenlik önlemleri her girişte silahlı korumaları içeriyordu.)
- The armed robbery took place late at night. (Silahlı soygun gece geç saatlerde gerçekleşti.)
- The police officers were armed and wearing bulletproof vests. (Polis memurları silahlıydı ve kurşun geçirmez yelek giyiyorlardı.)
- The terrorist was armed with explosives. (Terörist patlayıcılarla silahlıydı.)
- The border patrol officers were armed and checking every vehicle. (Sınır devriye memurları silahlıydı ve her aracı kontrol ediyorlardı.)
- The armed forces were called in to maintain order. (Düzeni sağlamak için silahlı kuvvetler çağrıldı.)
- The citizens were warned to stay indoors due to the armed conflict. (Vatandaşlar silahlı çatışma nedeniyle evde kalmaları konusunda uyarıldılar.)
- The armed guards escorted the VIPs to the event. (Silahlı korumalar VIP’leri etkinliğe eşlik ettiler.)
- The bank had armed security guards to prevent robberies. (Banka soygunları önlemek için silahlı güvenlik görevlileri vardı.)
- The rebels were armed with homemade weapons. (İsyancılar ev yapımı silahlarla silahlıydılar.)
- The army was ordered to disarm the civilians. (Ordu sivillerin silahsızlandırılması için emir aldı.)
- The suspect was found to be armed and dangerous during the police search. (Şüpheli polis aramasında silahlı ve tehlikeli olduğu tespit edildi.)
- The armed standoff between the police and the criminals lasted for hours. (Polis ve suçlular arasındaki silahlı çatışma saatlerce sürdü.)
- The hunter was armed with a rifle and hunting gear. (Avcı tüfek ve avcılık malzemeleriyle silahlıydı.)
- The company had armed guards patrolling the premises at night. (Şirket, geceleyin araziyi devriye gezen silahlı korumalara sahipti.)
- The terrorists were known to be heavily armed and dangerous. (Teröristlerin ağır silahlı ve tehlikeli oldukları biliniyordu.)
- The police used an armed drone to take down the suspect. (Polis, şüpheliyi yakalamak için silahlı bir insansız hava aracı kullandı.)
- The armed forces were deployed to assist with disaster relief efforts. (Afet yardım çabalarına yardımcı olmak için silahlı kuvvetler görevlendirildi.)
- The armed guards at the prison prevented the escape of any inmates. (Cezaevindeki silahlı korumalar hiçbir mahkumun kaçmasına izin vermedi.)
- The security checkpoint had armed officers checking everyone who entered. (Güvenlik kontrol noktasında her giren kişiyi kontrol eden silahlı memurlar vardı.)
- The government had to declare martial law due to the armed rebellion. (Hükümet, silahlı isyan nedeniyle sıkıyönetim ilan etmek zorunda kaldı.)
Hemen Yorum Yaz