Aridly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Aridly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Aridly (Kurak bir şekilde) İle İlgili Örnek Cümleler:

Aridly kelimesi, kuraklık veya kurulukla ilgili bir anlam taşır. Aşağıda, “aridly” kelimesinin İngilizce cümlelerde kullanımını gösteren 20 örnek cümle bulabilirsiniz:

  1. The land was aridly barren, with no sign of life. (Toprak, yaşam belirtisi olmayan kuraklıkla ölüydü.)
  2. The crops failed to grow aridly, despite the best efforts of the farmers. (Çiftçilerin en iyi çabalarına rağmen, ürünler kurak bir şekilde büyümedi.)
  3. The riverbed was aridly dry, with no water to be seen for miles. (Nehir yatağı kurak bir şekilde kuru, kilometrelerce su görünmüyor.)
  4. The desert was aridly hot, with temperatures soaring above 100 degrees Fahrenheit. (Çöl kurak bir şekilde sıcaktı, sıcaklık 100 Fahrenheit derecenin üzerinde yükseliyordu.)
  5. The air was aridly dry, making it difficult to breathe. (Hava kurak bir şekilde kuru, nefes almayı zorlaştırıyor.)
  6. The soil was aridly parched, with no moisture to sustain plant life. (Toprak kurak bir şekilde çatlamış, bitki hayatını sürdürmek için nem yok.)
  7. The climate was aridly unforgiving, with little rain and high temperatures. (İklim kurak bir şekilde acımasızdı, az yağmur ve yüksek sıcaklıklar vardı.)
  8. The forest was aridly silent, with no birds or animals in sight. (Orman kurak bir şekilde sessizdi, hiçbir kuş veya hayvan görünmüyordu.)
  9. The land was aridly desolate, with no signs of civilization for miles around. (Toprak kurak bir şekilde ıssızdı, mil uzaklıktaki hiçbir medeniyet belirtisi yoktu.)
  10. The land was aridly inhospitable, with no shelter or resources for survival. (Toprak kurak bir şekilde misafirperver değildi, barınak veya hayatta kalmak için kaynak yoktu.)
  11. The landscape was aridly featureless, with nothing but sand and rocks in sight. (Manzara kurak bir şekilde özelliksizdi, sadece kum ve kayalıklar görünüyordu.)
  12. The sky was aridly clear, with no clouds to provide relief from the sun. (Gökyüzü kurak bir şekilde açıktı, güneşten rahatlama sağlayacak hiçbir bulut yoktu.)
  13. The land was aridly unproductive, with no crops or vegetation to harvest. (Toprak kurak bir şekilde verimsizdi, hasat edilecek hiçbir ürün veya bitki yoktu.)
  14. The landscape was aridly monotonous, with nothing but sand dunes as far as the eye could see. (Manzara kurak

bir şekilde monotondu, göz alabildiğine sadece kum tepeleri vardı.)
15. The region was aridly prone to droughts, making it difficult for people to survive. (Bölge kuraklığa yatkındı, bu da insanların hayatta kalmasını zorlaştırıyordu.)

  1. The land was aridly hostile, with no signs of welcoming human life. (Toprak kurak bir şekilde düşmanca, insan yaşamını karşılayan hiçbir işaret yoktu.)
  2. The area was aridly lacking in resources, with no water or food to be found. (Bölgede kaynak kurak bir şekilde eksikti, su veya yiyecek bulunamıyordu.)
  3. The land was aridly desiccated, with no hope of regaining its fertility. (Toprak kurak bir şekilde kurumuştu, verimliliğini yeniden kazanma umudu yoktu.)
  4. The climate was aridly harsh, with scorching heat and bone-dry air. (İklim kurak bir şekilde sertti, yakıcı sıcaklık ve kemik kurusu hava vardı.)
  5. The land was aridly bleak, with no signs of hope for a better future. (Toprak kurak bir şekilde kasvetliydi, daha iyi bir gelecek için umut işareti yoktu.)

(Türkçe Anlamları İle) Aridly Kelimesinin Kullanımı Örnekleri:

  1. Kuraklıkla mücadele etmek zor, ama olası. (Fighting aridly against drought is tough, but possible.)
  2. Kuraklık nedeniyle topraklarımız aridly verimsiz hale geldi. (Our lands have become aridly infertile due to drought.)
  3. Bu kuraklıktan sonra, topraklar aridly çatlamış durumda. (After this drought, the lands are aridly cracked.)
  4. Kuraklık nedeniyle, orman aridly kurudu ve artık sadece çıplak dallardan oluşuyor. (Due to drought, the forest has aridly dried up and now consists of only bare branches.)
  5. Bu bölgede, tarım aridly yapılamaz, çünkü topraklar verimsizdir. (In this region, farming cannot be done aridly because the lands are infertile.)
  6. Kuraklık nedeniyle, bu yıl mahsul aridly düşük oldu. (Due to drought, this year’s harvest has been aridly low.)
  7. Kuraklık nedeniyle, su kaynakları aridly kurudu ve insanlar susuzluktan ölüyor. (Due to drought, water sources have aridly dried up and people are dying of thirst.)
  8. Bu kuraklık, ülke ekonomisine aridly olumsuz etki yapacak. (This drought will have aridly negative effects on the country’s economy.)
  9. Kuraklık nedeniyle, hayvanlar aridly aç kalıyor ve birçoğu ölüyor. (Due to drought, animals are aridly starving and many are dying.)
  10. Kuraklık nedeni

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.