Arid İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Arid İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Arid

Arid kelimesi, kurak, çorak, yağışsız ve susuz anlamlarına gelir.

  1. The arid climate of the desert makes it difficult for plants to grow. (Çölün arid iklimi bitkilerin büyümesini zorlaştırır.)
  2. The arid land was completely barren. (Kurak toprak tamamen çoraktı.)
  3. The arid conditions caused a drought in the region. (Kurak koşullar bölgede kuraklığa neden oldu.)
  4. The arid winds blew across the parched landscape. (Kurak rüzgarlar kavrulmuş manzarayı esti.)
  5. The arid climate of the region made it unsuitable for agriculture. (Bölgenin kurak iklimi tarım için uygun değildi.)
  6. The arid soil was unable to retain any moisture. (Kurak toprak herhangi bir nem tutamadı.)
  7. The arid desert was inhospitable to all but the hardiest of animals. (Kurak çöl sadece en dayanıklı hayvanlar için misafirperver değildi.)
  8. The arid landscape was devoid of any signs of life. (Kurak manzara yaşamın hiçbir belirtisinden yoksundu.)
  9. The arid climate made it difficult for people to survive without access to water. (Kurak iklim su erişimi olmadan insanların hayatta kalmasını zorlaştırdı.)
  10. The arid conditions led to a scarcity of food and water in the area. (Kurak koşullar bölgede yiyecek ve su sıkıntısına neden oldu.)
  11. The arid region was home to many cacti and succulents. (Kurak bölge birçok kaktüs ve sukulent türüne ev sahipliği yapıyordu.)
  12. The arid landscape was beautiful in its own stark way. (Kurak manzara sade güzelliğiyle kendine özgü güzeldi.)
  13. The arid climate made it necessary to conserve water in every possible way. (Kurak iklim her türlü yoldan su tasarrufunu gerektiriyordu.)
  14. The arid desert stretched out as far as the eye could see. (Kurak çöl gözün görebileceği kadar uzanıyordu.)
  15. The arid conditions made it challenging to build homes and infrastructure in the area. (Kurak koşullar bölgede evler ve altyapı inşa etmeyi zorlaştırdı.)
  16. The arid land was dotted with occasional patches of greenery. (Kurak toprak ara sıra yeşillik yamaçlarıyla noktalanmıştı.)
  17. The arid climate was perfect for stargazing, with clear skies and little humidity. (Kurak iklim açık gökyüzü ve az nemle yıldız seyretmek için mükemmeldi.)
  18. The arid desert was a harsh environment for any living creature. (Kurak çöl herhangi bir canlı için zorlu bir ortamdı.)
  19. The arid

conditions meant that the local farmers had to rely on irrigation to grow their crops. (Kurak koşullar yerel çiftçilerin ürünlerini yetiştirmek için sulamaya bağımlı olmaları anlamına geliyordu.)
20. The arid landscape was eerily silent, with only the occasional sound of the wind or a bird breaking the stillness. (Kurak manzara ürkütücü bir sessizlik içindeydi, sadece ara sıra rüzgarın veya bir kuşun sessizliği bozmasıyla.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.