Arguer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Arguer İle İlgili Cümleler
Arguer: Bir tartışma veya mücadele sırasında bir tarafı savunan kişi.
- The arguer tried to convince everyone that his idea was the best. (Tartışmacı, fikrinin en iyisi olduğunu herkese ikna etmeye çalıştı.)
- As the arguer spoke, his voice got louder and more passionate. (Tartışmacı konuşurken, sesi daha yüksek ve tutkulu hale geldi.)
- Even though he was outnumbered, the arguer refused to give up. (Çoğunluk karşısında olsa da, tartışmacı pes etmeyi reddetti.)
- The arguer’s arguments were well thought out and persuasive. (Tartışmacının argümanları iyi düşünülmüş ve ikna ediciydi.)
- The arguer was skilled in debate and often won his arguments. (Tartışmacı, tartışmada yetenekliydi ve sık sık argümanlarını kazanırdı.)
- The arguer presented a compelling case for his point of view. (Tartışmacı, bakış açısı için etkileyici bir vaka sunuyordu.)
- Despite being emotional, the arguer’s arguments were well-reasoned. (Duygusal olmasına rağmen, tartışmacının argümanları iyi düşünülmüştü.)
- The arguer was determined to prove his point, no matter what. (Tartışmacı, ne olursa olsun kendi noktasını kanıtlamaya kararlıydı.)
- During the debate, the arguer pointed out the flaws in his opponent’s arguments. (Tartışma sırasında, tartışmacı rakibinin argümanlarındaki kusurları ortaya koydu.)
- The arguer was skilled at finding weaknesses in his opponent’s arguments. (Tartışmacı rakibinin argümanlarındaki zayıf noktaları bulmada yetenekliydi.)
- Although the arguer was passionate, he always remained respectful towards his opponent. (Tartışmacı tutkulu olsa da, her zaman rakibine saygılı kaldı.)
- It was clear that the arguer had done his research and was well-prepared for the debate. (Tartışmacının araştırmasını yaptığı ve tartışmaya iyi hazırlandığı açıktı.)
- The arguer was articulate and able to clearly express his ideas. (Tartışmacı, açık ve anlaşılır bir şekilde fikirlerini ifade edebilen biriydi.)
- The arguer was able to anticipate his opponent’s arguments and prepare counterpoints. (Tartışmacı, rakibinin argümanlarını tahmin edebildi ve karşı argümanlar hazırlayabildi.)
- The arguer used logic and reasoning to support his position. (Tartışmacı, pozisyonunu desteklemek için mantık ve akıl yürütme kullandı.)
- Despite being interrupted several times, the arguer remained calm and composed. (Birkaç kez kesilmesine rağmen, tartışmacı sakin ve birleştirici kaldı.)
- The arguer was able to persuade the audience to see his point of view. (Tartışmacı, izleyicileri kendi bakış açısını görmeye ikna edebildi.)
- The arguer was passionate about his beliefs and was not afraid to defend them. (Tartışmacı, inançlarına tutkulu ve onları savunmaktan korkmuyordu.)
- The arguer was skilled at using rhetorical devices to enhance his arguments. (Tartışmacı, argümanlarını güçlendirmek için retorik cihazları kullanmada yetenekliydi.)
- After a long and heated debate, the arguer was declared the winner. (Uzun ve hararetli bir tartışmanın ardından, tartışmacı kazanan ilan edildi.)
Hemen Yorum Yaz