Arche İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Arche İle İlgili Cümleler:
Türkçe Anlamı: Arkeolojik kalıntılar ya da tarihi eserlerin bulunduğu yer.
- There are many important archaeological sites around the world. (Dünya çapında birçok önemli arkeolojik sit alanı bulunmaktadır.)
- The archaeologist discovered a new tomb in Egypt. (Arkeolog Mısır’da yeni bir mezar keşfetti.)
- The ancient city’s archeological remains can still be seen today. (Antik şehrin arkeolojik kalıntıları hala bugün görülebilir.)
- Excavations at the archeological site have yielded many valuable artifacts. (Arkeolojik sit alanındaki kazılar birçok değerli eser ortaya çıkardı.)
- The museum has a large collection of archeological objects from various time periods. (Müze, çeşitli zaman dönemlerinden arkeolojik nesnelerin büyük bir koleksiyonuna sahiptir.)
- The archeological team used ground-penetrating radar to locate the buried ruins. (Arkeoloji ekibi gömülü kalıntıları bulmak için yer altı radarı kullandı.)
- Many of the archeological finds are now on display in the museum. (Arkeolojik buluntuların birçoğu şimdi müzede sergileniyor.)
- The archeological dig uncovered evidence of an ancient settlement. (Arkeolojik kazı, eski bir yerleşim yerinin kanıtlarını ortaya çıkardı.)
- The archeological site is open to the public for guided tours. (Arkeolojik sit alanı rehberli turlar için halka açıktır.)
- Archeological research is essential for understanding human history. (Arkeolojik araştırma, insan tarihini anlamak için hayati öneme sahiptir.)
- The archeological team found pottery fragments from the Neolithic period. (Arkeoloji ekibi, Neolitik döneme ait çömlek parçaları buldu.)
- Many archeological sites are threatened by looting and destruction. (Birçok arkeolojik alan, talan ve yıkım tehdidi altındadır.)
- The archeological excavation revealed the layout of an ancient Roman villa. (Arkeolojik kazı, eski bir Roma villasının düzenini ortaya çıkardı.)
- The archeological team uncovered a burial chamber filled with treasures. (Arkeoloji ekibi, hazinelerle dolu bir gömü odası ortaya çıkardı.)
- The archeological site was once a thriving city, but is now in ruins. (Arkeolojik sit alanı bir zamanlar canlı bir şehirdi, ancak şimdi harabe
- Archeological evidence suggests that early humans lived in this area thousands of years ago. (Arkeolojik kanıtlar, erken insanların binlerce yıl önce bu bölgede yaşadığını gösteriyor.)
- Many archeological sites require careful preservation to prevent decay and erosion. (Birçok arkeolojik alanın çürüme ve erozyonu önlemek için dikkatli bir şekilde korunması gerekiyor.)
- The archeological artifacts found at the site shed new light on the culture of the ancient civilization. (Sitede bulunan arkeolojik eserler, antik uygarlığın kültürü hakkında yeni bir ışık tuttu.)
- Archeological studies of the region have revealed a complex history of human settlement and migration. (Bölgenin arkeolojik çalışmaları, insan yerleşimi ve göç tarihinde karmaşık bir tarihi ortaya çıkardı.)
- The archeological site is a valuable resource for historians and researchers studying the ancient world. (Arkeolojik sit alanı, antik dünyayı inceleyen tarihçiler ve araştırmacılar için önemli bir kaynak.)
Hemen Yorum Yaz