Arche İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Arche İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Arche İle İlgili Cümleler:

Türkçe Anlamı: Arkeolojik kalıntılar ya da tarihi eserlerin bulunduğu yer.

  1. There are many important archaeological sites around the world. (Dünya çapında birçok önemli arkeolojik sit alanı bulunmaktadır.)
  2. The archaeologist discovered a new tomb in Egypt. (Arkeolog Mısır’da yeni bir mezar keşfetti.)
  3. The ancient city’s archeological remains can still be seen today. (Antik şehrin arkeolojik kalıntıları hala bugün görülebilir.)
  4. Excavations at the archeological site have yielded many valuable artifacts. (Arkeolojik sit alanındaki kazılar birçok değerli eser ortaya çıkardı.)
  5. The museum has a large collection of archeological objects from various time periods. (Müze, çeşitli zaman dönemlerinden arkeolojik nesnelerin büyük bir koleksiyonuna sahiptir.)
  6. The archeological team used ground-penetrating radar to locate the buried ruins. (Arkeoloji ekibi gömülü kalıntıları bulmak için yer altı radarı kullandı.)
  7. Many of the archeological finds are now on display in the museum. (Arkeolojik buluntuların birçoğu şimdi müzede sergileniyor.)
  8. The archeological dig uncovered evidence of an ancient settlement. (Arkeolojik kazı, eski bir yerleşim yerinin kanıtlarını ortaya çıkardı.)
  9. The archeological site is open to the public for guided tours. (Arkeolojik sit alanı rehberli turlar için halka açıktır.)
  10. Archeological research is essential for understanding human history. (Arkeolojik araştırma, insan tarihini anlamak için hayati öneme sahiptir.)
  11. The archeological team found pottery fragments from the Neolithic period. (Arkeoloji ekibi, Neolitik döneme ait çömlek parçaları buldu.)
  12. Many archeological sites are threatened by looting and destruction. (Birçok arkeolojik alan, talan ve yıkım tehdidi altındadır.)
  13. The archeological excavation revealed the layout of an ancient Roman villa. (Arkeolojik kazı, eski bir Roma villasının düzenini ortaya çıkardı.)
  14. The archeological team uncovered a burial chamber filled with treasures. (Arkeoloji ekibi, hazinelerle dolu bir gömü odası ortaya çıkardı.)
  15. The archeological site was once a thriving city, but is now in ruins. (Arkeolojik sit alanı bir zamanlar canlı bir şehirdi, ancak şimdi harabe
  1. Archeological evidence suggests that early humans lived in this area thousands of years ago. (Arkeolojik kanıtlar, erken insanların binlerce yıl önce bu bölgede yaşadığını gösteriyor.)
  2. Many archeological sites require careful preservation to prevent decay and erosion. (Birçok arkeolojik alanın çürüme ve erozyonu önlemek için dikkatli bir şekilde korunması gerekiyor.)
  3. The archeological artifacts found at the site shed new light on the culture of the ancient civilization. (Sitede bulunan arkeolojik eserler, antik uygarlığın kültürü hakkında yeni bir ışık tuttu.)
  4. Archeological studies of the region have revealed a complex history of human settlement and migration. (Bölgenin arkeolojik çalışmaları, insan yerleşimi ve göç tarihinde karmaşık bir tarihi ortaya çıkardı.)
  5. The archeological site is a valuable resource for historians and researchers studying the ancient world. (Arkeolojik sit alanı, antik dünyayı inceleyen tarihçiler ve araştırmacılar için önemli bir kaynak.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.