Anne Babanın Çocuğa Karşı Görevleri

Anne ve Babanın Çocuklara Karşı Görevleri Nelerdir

Yeni doğan çocuğa ad verilirken güzel isim seçilmesin, çocuğun anne baba üzerinde bulunan haklardandır. Ad koyma hususunda özenli davranılmalıdır. Nedeni ise ismin çocuğun kimliği olmasıdır. Bundan ötürü Hz. Muhammed (s.a.v) şöyle söylemiştir: “Siz kıyamet gününde kendi isimleriniz ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyleyse güzel isimler seçin.”

Bu sebepten ötürü çocuklara, insanları iyi, doğru ve güzel şeylere çağıran isimler verilmelidir. Çocuğun adının güzel olması, terbiye verilmesi anne babanın sorumluluğundadır. Ailenin mutluluk kaynağı olan çocuklar, ebeveynler açısından en büyük imtihanıdır. Çocuklara verilmesi icap eden eğitim, onlara öğretilecek kimlik, ahirette kazanacaklarının en büyük göstergesidir. Bir ayette bu konuyla ilgili şunlar yer alır: “Bilin ki mallarınız ve çoluk çocuğunuz birer deneme aracıdır. Allah katında ise, büyük bir mükâfat vardır.”

İşte anne-babanın sorumluluklarından biri de çocuklarına iyi bir eğitim sağlamak ve iyi bir gelecek sağlamaktır. Asıl konu, bir insanı dünyaya getirmekten , onu dönemin koşullarına göre yetiştirmektir. Çocukları, yaşayacağı geleceğe göre hazır etmek, onların eğitim ve terbiyelerine önem ve özen vermek ebeveynlerin sorumluluğudur. Hz. Muhammed’in(s.a.v) bu konu hakkındaki görüşü ise: “Bir babanın çocuğuna bırakacağı en büyük miras, iyi bir isimle güzel bir terbiyedir.”
şeklindedir.

Küçük yaşlardan beri çocuklarımız, seviyeleri ve kabiliyetleri doğrultusunda dini ve ahlaki yönden eğitimi tamamlanmış olmalıdır. Çocuğun yaşamının ve fiziksel sağlığının korunması da anne babanın sorumluluğundadır. Bunun başında ise düzgün beslenme ve sağlıkla alakalı konulara uygun hareket etmek yer alır. Özellikle Kur’an da beslenmeyle ilgili olarak bebeklerin iki yıl emzirmesi gerektiği söylenmektedir.

Ancak bugün anne sütünün çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimi açısından büyük fayda sağladığı herkesçe bilinen bir gerçektir.

Toplumsal yükümlülüklerimiz kapsamında atlanmaması gereken bir başka konu ise, kimsesiz ve yetim çocuklar ile alakalıdır. Toplumsal anlamda kendi çocuklarımızı koruyup kollamakta gösterilen duyarlılık aynı biçimde kimsesi olmayan ve yetimlerle ilgili de bu hassasiyeti göstermeliyiz. Bu konuyla ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de şu ayetler yer almaktadır: “Kendileri, geriye zayıf çocuklar bıraktıkları takdirde, onlar hakkında endişeye kapılanlar (yetimler hakkında da) ürperip korksunlar. Allah’a karşı gelmekten sakınsınlar ve doğru söz söylesinler.”

Çocuklar, evlilik dönemi gelince güzel bir aileye sahip olma konusunda ebeveynler onlara rehber olmalıdır. Hz. Muhammed (s.a.v), kızı Zeynep (r.a) evlenme yaşına vardığı zaman bütün aile bireyleriyle tartışıp konuşarak, kızını Mekkeli Ebu’l-As adında bir genç ile aynı şekilde kızı Fatıma (r.a)’yı Hz. Ali (r.a) ile örnek teşkil edecek biçimde evlendirmiştir. O, evlatlarını evlendirirken, evlendirdiği kişinin sadece servetini değil, ahlakî yapısını da önemsemiştir. Çok önemli bir diğer husus da çocuklar içinde cinsiyet farkı gözetmemektir. Bu konuyla ilgili “Çocuklarınız arasında adaletli davranın!” diyen Hz. Peygamber (s.a.v), kendi yaşamı boyunca çocuklarını birbirinden ayırmamıştır. Ebeveynlerin evlatlar arasında cinsiyet farkı gözetmeleri onların psikolojilerinde sorun meydana getireceği gibi, yetişkinlik çağına geldikleri zaman anne babalarının bu ayrım yapan tavırları kardeşlerin birbirine küsmesine ve tatsızlıklara yol açacaktır.

Anne Babanın Çocuğa Karşı Görevleri Hakkında Sorularınızı ve Yorumlarınızı Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz.