Almost All İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Almost All İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Almost All Nedir?

Almost All, “neredeyse tümü” veya “hemen hemen hepsi” anlamına gelen bir İngilizce ifadedir.

Örnek Cümleler:

  1. Almost all of the students passed the exam. (Neredeyse tüm öğrenciler sınavı geçti.)
  2. Almost all of the cake has been eaten. (Neredeyse tüm kek yenildi.)
  3. Almost all of the guests arrived on time. (Neredeyse tüm misafirler zamanında geldi.)
  4. Almost all of the employees were at the meeting. (Neredeyse tüm çalışanlar toplantıdaydı.)
  5. Almost all of the books in the library are in English. (Kütüphanedeki neredeyse tüm kitaplar İngilizce.)
  6. Almost all of the cars on the road are red. (Yoldaki neredeyse tüm arabalar kırmızı.)
  7. Almost all of the apples in the basket are ripe. (Sepetteki neredeyse tüm elmalar olgun.)
  8. Almost all of the tickets have been sold. (Neredeyse tüm biletler satıldı.)
  9. Almost all of the people in the room were wearing black. (Odadaki neredeyse tüm insanlar siyah giyinmişti.)
  10. Almost all of the houses in this neighborhood have gardens. (Bu mahalledeki neredeyse tüm evler bahçeli.)
  11. Almost all of the children in the class have brown hair. (Sınıftaki neredeyse tüm çocukların saçları kahverengi.)
  12. Almost all of the coffee shops in the city offer free Wi-Fi. (Şehirdeki neredeyse tüm kahve dükkanları ücretsiz Wi-Fi sunuyor.)
  13. Almost all of the flowers in the garden are blooming. (Bahçedeki neredeyse tüm çiçekler açmış durumda.)
  14. Almost all of the students in the class got A’s. (Sınıftaki neredeyse tüm öğrenciler A aldı.)
  15. Almost all of the restaurants in this area serve Italian cuisine. (Bu bölgedeki neredeyse tüm restoranlar İtalyan mutfağı yapıyor.)
  16. Almost all of the countries in Europe use the euro as their currency. (Avrupa’daki neredeyse tüm ülkeler para birimi olarak euro kullanıyor.)
  17. <

Almost all of the students in the school wear uniforms. (Okuldaki neredeyse tüm öğrenciler üniforma giyer.)
18. Almost all of the pictures in the exhibit were taken by local artists. (Sergideki neredeyse tüm resimler yerli sanatçılar tarafından çekilmiş.)

  1. Almost all of the fruits in the basket are ripe. (Sepetteki neredeyse tüm meyveler olgun.)
  2. Almost all of the streets in this neighborhood are lined with trees. (Bu mahalledeki neredeyse tüm sokaklar ağaçlarla çevrili.)

Türkçe Karşılıkları:

  • Neredeyse tümü
  • Hemen hemen hepsi
  • Neredeyse tüm öğrenciler sınavı geçti.
  • Neredeyse tüm kek yenildi.
  • Neredeyse tüm misafirler zamanında geldi.
  • Neredeyse tüm çalışanlar toplantıdaydı.
  • Kütüphanedeki neredeyse tüm kitaplar İngilizce.
  • Yoldaki neredeyse tüm arabalar kırmızı.
  • Sepetteki neredeyse tüm elmalar olgun.
  • Neredeyse tüm biletler satıldı.
  • Odadaki neredeyse tüm insanlar siyah giyinmişti.
  • Bu mahalledeki neredeyse tüm evler bahçeli.
  • Sınıftaki neredeyse tüm çocukların saçları kahverengi.
  • Şehirdeki neredeyse tüm kahve dükkanları ücretsiz Wi-Fi sunuyor.
  • Bahçedeki neredeyse tüm çiçekler açmış durumda.
  • Sınıftaki neredeyse tüm öğrenciler A aldı.
  • Bu bölgedeki neredeyse tüm restoranlar İtalyan mutfağı yapıyor.
  • Avrupa’daki neredeyse tüm ülkeler para birimi olarak euro kullanıyor.
  • Okuldaki neredeyse tüm öğrenciler üniforma giyer.
  • Sergideki neredeyse tüm resimler yerli sanatçılar tarafından çekilmiş.
  • Sepetteki neredeyse tüm meyveler olgun.
  • Bu mahalledeki neredeyse tüm sokaklar ağaçlarla çevrili.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.