Aile Nedir Kısa Makale

Aile Nedir Kısa Dini Yaklaşımla Makale Tarzında anlatım….

Aile, din ve hukuk açısından evlenmeleri için herhangi bir engel olmayan erkek ile kadının kendi hür iradeleriyle evlenmeleri sonucunda kurulan en küçük toplumsal yapıdır. Anne, baba ve çocuklardan meydana gelen aileye çekirdek aile denir.

Büyükbaba, büyükanne, gelin, damat, çocuk, torun gibi ikiden çok neslin bir arada yaşadığı aileye ise geniş aile denir. İslam’a göre büyükanne, büyükbaba her zaman ailenin bir parçasıdır. Kur’an-ı Kerim’de “Rabbin O’ndan başkasına kulluk etmemenizi, anne babaya iyilikle muamele etmenizi emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa onlara ‘öf’ bile deme, onları azarlama, onlara güzel söz söyle.” buyrulmaktadır. Bu ayete göre ebeveynlerimizin bizim yanımızda yaşlanması, huzuru ailesinde bulması öngörülmekte; anne ve babanın yaşlandıklarında da ailenin bir parçası olarak kabul edilmeleri gerektiği vurgulanmaktadır.

Aile sosyal hayatın temelini oluşturur. Bir toplumun huzur ve mutluluğu, ailedeki huzur ve mutlulukla doğrudan ilişkilidir. Bedenen ve ruhen sağlıklı nesillerin yetişmesi ailenin temel fonksiyonlarından biridir. Bu nedenle dinimiz, sağlıklı ve hayırlı nesiller yetiştirmek için evlenmeyi teşvik etmiştir. Boşanmayı başvurulacak son çare olarak görmüştür. Hatta Hz. Muhammed (s.a.v.)* boşanmayı Allah’ın (c.c.)** en sevmediği helal olarak nitelendirmiştir.

Aile, insanın hayata hazırlandığı bir okuldur. Aile içinde anne ve baba gelecek nesillere yani çocuklarına işi güzel yapmayı, doğruluk ve dürüstlük üzere çalışmayı, adaletli olmayı ve paylaşmayı öğretirler.

İslam’ın aileye verdiği değer, ilk ve en önemli eğitim yuvası olmasından da kaynaklanır. İnancımızı, dinî ve ahlaki değerlerimizi, örf ve âdetlerimizi yani güzel ahlaka ait daha birçok şeyi aile içinde öğreniriz. Peygamberimiz “Çocuğunuza bırakacağınız en güzel miras güzel ahlaktır.”buyurarak ailenin en önemli görevinin çocuğu ahlaklı ve edepli yetiştirmek olduğunu vurgulamıştır.

Bir toplumun güçlü olması aile kurumunun sağlam olmasına bağlıdır. Çünkü milletin ideallerini benimsemiş bireyler ilk eğitimlerini aile içinde alırlar. Bir anne ve baba, çocuğunun sadece maddi ihtiyaçlarını karşılamakla kalmaz. Onda sevgi, şefkat, merhamet gibi ruhunda iz bırakan tertemiz duyguları da inşa eder. Çocukların gelişip yetişmesinde, güçlü bir karaktere sahip olmasında, milli ve manevi değerleri benimsemesinde, hayata donanımlı bir şekilde başlamasında ailenin büyük rolü vardır.

Ailenin tarihi insanlık tarihi ile başlar. İlk insan ve ilk peygamber olan Hz. Âdem (a.s.)*** ve eşi Hz. Havva ilk aileyi oluşturmuşlardır. İnsan nesli, Hz. Âdem (a.s.) ile Hz. Havva’nın zürriyetinden türemiş ve devam etmiştir. Kur’an-ı Kerim’de Hz. İbrahim’in (a.s.) ailesi için dua ettiği ve soyunun salih kimselerden olması için Yüce Allah’a niyazda bulunduğu anlatılmaktadır. Ailenin önemi Hz. Lokman’ın (a.s.) çocuğuna olan nasihatlerinde de karşımıza çıkmaktadır. Lokman (a.s.), oğluna şirkten, nifaktan, küfürden uzak durmasını; edepli ve ahlaklı bir genç olmasını öğütlemektedir. Peygamberimiz de “Sizin en hayırlınız ailesine karşı en iyi olanınızdır. Ben de aileme karşı en iyi olanınızım…” buyurarak aile kurumuna verdiği önemi bizlere göstermiştir. Bütün milletler tarih boyunca aile kurumunun korunmasına önem vermiştir. Anayasamızın 41. maddesi ailenin Türk toplumunun temeli olduğunu ifade ederek devletin aile yapısını koruması, ailenin huzur ve refahı için gerekli tedbirleri alması gerektiğini vurgulamıştır.

1 yorum

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.