Agree On İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Agree On İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Agree On İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: anlaşmak, uzlaşmak

  1. I agree on the terms of the contract. (Sözleşmenin şartlarına katılıyorum.)
  2. We need to agree on a meeting time. (Bir toplantı zamanı üzerinde anlaşmamız gerekiyor.)
  3. Do you agree on this decision? (Bu karara katılıyor musun?)
  4. Let’s agree on a price before making the purchase. (Satın almadan önce fiyat üzerinde anlaşalım.)
  5. They finally agreed on a compromise. (Sonunda bir uzlaşmaya vardılar.)
  6. I can’t agree on this matter. (Bu konuda anlaşamıyorum.)
  7. The two parties failed to agree on a resolution. (İki taraf da bir çözüm konusunda anlaşamadılar.)
  8. We need to agree on the deadline for this project. (Bu proje için bir teslim tarihi üzerinde anlaşmamız gerekiyor.)
  9. I don’t think we will ever agree on politics. (Siyaset konusunda asla anlaşamayacağımızı düşünüyorum.)
  10. The union and management couldn’t agree on the terms of the new contract. (Sendika ve yönetim yeni sözleşmenin şartları konusunda anlaşamadılar.)
  11. Let’s agree on a restaurant for dinner. (Akşam yemeği için bir restoran üzerinde anlaşalım.)
  12. We agreed on a new marketing strategy for the product. (Ürün için yeni bir pazarlama stratejisi üzerinde anlaştık.)
  13. The team needs to agree on a game plan before the match. (Takım maçtan önce bir oyun planı üzerinde anlaşmalı.)
  14. I don’t think we can agree on the value of the artwork. (Sanat eserinin değeri konusunda anlaşabileceğimizi sanmıyorum.)
  15. The parties agreed on a settlement out of court. (Taraflar mahkeme dışında bir anlaşmaya vardılar.)
  16. I agree on the importance of education. (Eğitimin önemi konusunda anlaşıyorum.)
  17. We can’t seem to agree on anything these days. (Bu günlerde herhangi bir konuda anlaşamıyoruz gibi görünüyoruz.)
  18. The committee agreed on a new policy for the company. (Komite şirket için yeni bir politikada anlaştı.)
  19. I hope we can agree on a solution soon. (Umuyorum ki yakında bir çözüm konusunda anlaşabiliriz.)
  20. The two sides finally agreed on a peace treaty. (İki taraf sonunda bir barış anlaşmasında anlaştılar.)
  1. It’s important for us to agree on the goals of the project. (Projemizin hedefleri konusunda anlaşmak önemlidir.)
  2. We agreed on a compromise to resolve the issue. (Konuyu çözmek için bir uzlaşmaya vardık.)
  3. I’m glad we could finally agree on something. (Sonunda bir şeyler konusunda anlaşabildiğimiz için sevindim.)
  4. The two countries need to agree on a trade deal. (İki ülke ticaret anlaşması üzerinde anlaşmalıdır.)
  5. Let’s agree on a meeting place that’s convenient for everyone. (Herkes için uygun bir buluşma yeri üzerinde anlaşalım.)
  6. The team couldn’t agree on a captain for the season. (Takım sezon için bir kaptan konusunda anlaşamadı.)
  7. We need to agree on the budget for the project. (Proje için bütçe konusunda anlaşmamız gerekiyor.)
  8. I don’t think we can agree on the best way to approach the problem. (Problemi ele almak için en iyi yol konusunda anlaşabileceğimizi düşünmüyorum.)
  9. The parties couldn’t agree on the terms of the divorce settlement. (Taraflar boşanma anlaşmasının şartları konusunda anlaşamadılar.)
  10. Let’s agree on a date for the next team meeting. (Sonraki takım toplantısı için bir tarih üzerinde anlaşalım.)

Türkçe Anlamları: anlaşmak, uzlaşmak

Bu cümlelerde “agree on” ifadesi anlaşmak, uzlaşmak anlamında kullanılmaktadır. Bu ifade, birçok farklı konuda kullanılabilir. Örneğin, sözleşme şartları, toplantı zamanı, kararlar, fiyatlar, uzlaşma, teslim tarihleri, sanat eserleri, politikalar, hedefler, bütçeler, takım planları, ticaret anlaşmaları, boşanma anlaşmaları ve diğer konular üzerinde anlaşmak için kullanılabilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.