Adhesive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Adhesive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Adhesive Nedir?

Adhesive, yapıştırıcı anlamına gelir. Genellikle bir yüzeyi diğer bir yüzeye yapıştırmak için kullanılır.

  1. I used adhesive to stick the picture onto the wall. (Resmi duvara yapıştırmak için yapıştırıcı kullandım.)
  2. The adhesive on the envelope didn’t stick well. (Zarfın yapışkanı iyi yapışmadı.)
  3. She applied adhesive to the back of the sticker. (Çıkartmanın arkasına yapıştırıcı sürdü.)
  4. The company produces various types of adhesives. (Firma çeşitli türlerde yapıştırıcılar üretiyor.)
  5. I accidentally got adhesive on my fingers. (Parmağıma yanlışlıkla yapıştırıcı bulaştı.)
  6. This adhesive is water-resistant. (Bu yapıştırıcı suya dayanıklıdır.)
  7. The adhesive label peeled off easily. (Yapışkan etiket kolayca soyuldu.)
  8. The adhesive tape was too strong and tore the paper. (Yapışkan bant çok güçlüydü ve kağıdı yırttı.)
  9. He used adhesive to fix the broken vase. (Kırılan vazoyu tamir etmek için yapıştırıcı kullandı.)
  10. The adhesive was still wet, so we had to wait for it to dry. (Yapıştırıcı hala ıslaktı, bu yüzden kurumasını beklememiz gerekti.)
  11. The adhesive smelled strongly of chemicals. (Yapıştırıcı kimyasal kokuyordu.)
  12. The adhesive bond was so strong that it couldn’t be broken. (Yapıştırıcı bağlantı o kadar güçlüydü ki kırılamadı.)
  13. She used adhesive to stick the broken pieces of glass back together. (Camın kırılan parçalarını yapıştırmak için yapışkan kullandı.)
  14. The adhesive label left a sticky residue on the package. (Yapışkan etiket pakette yapışkan bir kalıntı bıraktı.)
  15. The adhesive coating made the paper glossy. (Yapışkan kaplama kağıdı parlak hale getirdi.)
  16. The adhesive strip was easy to remove. (Yapışkan şerit kolayca çıkarıldı.)
  17. He had to use a lot of adhesive to attach the heavy object to the wall. (Ağır nesneyi duvara yapıştırmak için çok fazla yapıştırıcı kullanması gerekti.)
  18. The adhesive didn’t work on the oily surface. (Yapıştırıcı yağlı yüzeyde işe yaramadı.)
  19. The adhesive label had the wrong address on it. (Yapışkan etiketin üzerinde yanlış adres vardı.)
  20. The adhesive held the two pieces of wood together securely. (Yapışkan, iki ahşap parçayı güvenli bir şekilde bir arada tuttu.)
  1. The adhesive was easy to apply with the brush. (Fırça ile yapışkan kolayca uygulanabildi.)
  2. The adhesive was so strong that it took a lot of effort to remove it. (Yapışkan o kadar güçlüydü ki onu çıkarmak için çok çaba gerekti.)
  3. The adhesive label had a bright red color. (Yapışkan etiket parlak kırmızı renkteydi.)
  4. The adhesive became brittle after it dried. (Yapışkan kuruduktan sonra kırılgan hale geldi.)
  5. She used adhesive to attach the fabric to the cardboard. (Kartonla kumaşı birleştirmek için yapışkan kullandı.)
  6. The adhesive tape had a matte finish. (Yapışkan bant mat bir yüzeye sahipti.)
  7. The adhesive was able to bond plastic and metal together. (Yapışkan, plastik ve metali bir arada tutabildi.)
  8. He accidentally spilled adhesive on the floor. (Yanlışlıkla yapışkanı yere döktü.)
  9. The adhesive label had a clear and legible text. (Yapışkan etiketin yazısı net ve okunaklıydı.)
  10. The adhesive worked well on the rough surface. (Yapışkan, pürüzlü yüzeyde iyi işe yaradı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.