Söz Sanatları Hakkında Bilgi, Söz Sanatları Nedir Kısaca Örnekler
1. MECÂZ-I MÜRSEL: Bir sözün benzetme ilgisi olmadan başka anlamda kullanılmasıdır. Böyle kelimeler gerçek anlamlarıyla değerlendirilemez.
“Bütün-parça, durum-yer, sebep-sonuç, özellik-genellik, çokluk-azlık, öncelik-sonralık vb.” ilgiler için yapılan sanattır.
Buna “ad aktarması” da denir.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl (bayrak)
Kirpikleri süzgün o ihânet dolu gözler (kadın)
Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir. (insanlar)
2. TEŞBİH: Aralarında çeşitli yönlerden benzerlik bulunun iki varlıktan zayıf olanı kuvvetliye benzetme sanatıdır. Benzetme, kelimelerin gerçek anlamlarıyla yapılır.
a) Benzeyen (zayıf olan unsur)
b) Kendisine benzetilen (kuvvetli unsur)
c) Benzetme yönü
d) Benzetme edatı
Aslan gibi kuvvetli adam
Rüya gibi bir yazdı.
Som mücevher gibi kan kırmızı tırnaklarına
Teşbih-i Belîğ: “Benzeyen” ve “benzetilen” ile yapılan sanattır.
“Som gümüşten sular üstünde giderken ileri”
Aslan çocuk
Kömür gözlü, inci dişli
“Türkçe ağzımda annemin sütüdür”
“Gül yüzlü bir âfetti ki her bûsesi lâle”
(Yüz güle, bûse lâleye benzetilmiştir.)
3. İSTİÂRE: Teşbihin iki temel unsurundan (benzeyen ve benzetilenden) yalnız biriyle yapılan benzetmelerdir. Açık ve kapalı olmak üzere iki çeşit istiâre vardır.
Açık İstiare: “Benzetilen”le yapılan istiaredir. Benzetilen, kuvvetli unsurdur, açıkça söylenir. Benzeyen ise zayıf öğedir ve gizlidir.
“Sürecekmiş bu ateş yıllarca”
Benzeyen : (Aşk) Benzetilen : Ateş
“İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece”
Benzeyen : (Dünya) Benzetilen: İki kapılı han
“Can kafeste durmaz uçar
Dünya bir han konan göçer”
Benzeyen : (Beden) Benzetilen : Kafes
Ne tilkidir, bilmezsiniz.
Benzeyen : (Adam) Benzetilen : Tilki
Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden
Birçok seneler geçti dönen yok seferinden
Benzeyen : (Ölüm) Benzetilen: Sefer
Kapalı İstiare: Açık istiarenin zıddıdır. Bu tür benzetme “benzeyen” unsurla yapılır ve benzetilen söylenmez, kapalı kalır.
“Kandilli yüzerken uykularda
Mehtabı sürükledik sularda”
Benzeyen : mehtap Benzetilen : (örtü v.s.)
“Can kafeste durmaz uçar”
Benzeyen : can Benzetilen :(kuş)
Adam kükredi.
Benzeyen :Adam Benzetilen :(Aslan)
“Kabrinde, o, bir nura sarılmış yatıyor”
Benzeyen : nur Benzetilen :(örtü)
4. KİNAYE: Bir sözün, aynı yerde hem gerçek hem de mecazî anlamda kullanılmasına kinaye denir. Kinaye sanatı, pek çok atasözünde ve deyimde mevcuttur.
Kinayede ağırlık mecazî anlamdadır. Bu sanatı yapan mecazî anlamı kastetmektedir. Gerçek anlam ise aralık bırakılmış bir kapı gibidir.
Ben toprak oldum yoluna
Sen aşırı gözetirsin
Şu karşıma göğüs gören
‘Taş bağırlı’ dağlar mısın” (Yunus Emre)
“Yumdu dünyaya ela gözlerini” “Gözlerini yummak-ölmek” anlamda. Ölen zaten gözlerini yumar.
Makbul isen hitabına herkes kulak tutar.
“Değer vererek dinlemek” anlamında. Ayrıca dinleyenler kulaklarını gerçekten tutabilir.
5. TÂRİZ: Alay etmek, yermek, iğnelemek, şikayet ve sitemde bulunmak maksadıyla bir sözün, söylenen manasının tam tersini kastetmeye târiz denir.
Her nere gidersen eyle talanı
Öyle yap ki ağlatasın güleni
Bir saatte söyle yüz bin yalanı
El bir doğru söz söylerse inanma” (Huzûrî)
Anlayışsız, kaba bir kişiye söylenen “ Sizden daha anlayışlısını görmedim(?)” sözünde tariz vardır.
6. TEŞHİS: Kişileştirme sanatıdır. Bir hayvanı, bitkiyi, cansız bir varlığı veya bir kavramı insana benzetmek sanatıdır. İnsan olmayan varlıkları insana benzeterek, onlara insan özellikleri vermek bu sanatın temelini oluşturur. Bu varlıklar konuşturulursa “intak” sanatı oluşur.
“Çatma, kurban olayım çehreni, ey nazlı hilal”
“Kandilli yüzerken uykularda”
“Seni gıptayla hatırlar vatanın her şehri”
Bu sanat özellikle destan, masal ve fabllerde (hayvan masalları) kullanılır.
7. İNTAK: Teşhisin bir derece ilerisidir. İnsan dışındaki canlı veya cansız varlıkların insan gibi konuşturulmasıdır.
Sordum sarı çiçeğe annen baban var mıdır
Çiçek eydür derviş baba annem babam topraktır
Benim adım dertli dolap
Suyum akar yalap yalap
Böyle emreylemiş Çalap
Derdim vardır inilerim. Y. Emre
8. TEZAT: Aynı varlığın birbirine zıt iki yönünü bir arada ifade etme veya birbirine zıt varlıklar ve kavramlar arasında ilgi ve benzerlik kurma sanatıdır.
Ne efsunkâr imişsin ah ey didâr-ı hürriyet
‘Esir’-i aşkın olduk gerçi ‘kurtulduk’ esaretten
İşkence ettikçe gülüyordu.
Kara bahtım saçımı ak eyledi.
Dinmiş lodosların uğultusu içinde Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz
9. MÜBALÂĞA: Söze kuvvet kazandırmak için bir şeyin olduğundan fazla büyültülmesi veya küçültülmesidir. Bu sanatta abartılı bir anlatım vardır. Mesela sıcak havada “yandım”, soğuk havada da “dondum” demek mübalâğa’nın iki yönünü göstermektedir.
Merkez-i hâke atsalar bizi,
Kürre-i arzı patlatır çıkarız.” (Namık Kemâl)
Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu
Bin yıl sürecek sanılan kar sesidir bu ( Y. Kemal)
Üzüntüden iğne ipliğe dönmüştü.
10. TECÂHÜ’L-İ ÂRİF: Bilinen bir hususu, bir nükte gözeterek bilmezlikten gelme sanatıdır. Bilip de bilmezlikten gelme sanatı da denir.
“Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer? (A. Haşim)
“Şakaklarıma kar mı yağdı, ne var?
Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman gibi görünürsünüz?
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar!” (C. S. Tarancı)
11. HÜSN-İ TALİL: Sebebi bilinen bir olayı veya durumu, gerçek sebebi dışında, daha güzel bir sebebe bağlayarak anlatma sanattır.
Hâk-i pâyine yetem der ömrlerdir muttasıl
Başını taştan taşa vurup gezer âvâre su” (Fuzûlî)
(Su, Hz. Peygamber’in ayağını bastığı toprağa erişmek için hiç durmadan ömür boyu başını taştan taşa vurarak gezmektedir.)
Bir gün dolu dizgin boşanan atlarımızla
Yerden yedi kat Arş’a kanatlandık o hızla.(Y.Kemal)
( Ölüm ve şehit oluş; atların kanatlanıp göklere çıkışı gibi güzel bir sebebe bağlanmış.)
Yağmur yağıyor kirlerimiz temizlensin diye.
Gönlündeki ateşi söndürmek için gözyaşı döküyordu.
12. TEVRİYE: Sözün yakın anlamını söyleyerek uzak anlamını kast etmeye tevriye denir. Bir kelime iki anlama gelecek şekilde kullanılır. (Eş sesli kelimeler vardır.)
“Gül gülse daim ağlasa bülbül acep değil
Zira kimine ağla demişler kimine gül” (Zâtî)
“Bana Tâhir Efendi kelp demiş;
İltifâtı bu sözde zâhirdir.
Mâlikî mezhebim benim zîrâ,
İtikâdımca kelp tâhirdir.” (Nef’î)
13. TENASÜP: Anlamca birbiriyle ilgili ve birbirine uygun kelimeleri bir arada kullanma sanatıdır.
Her sabah başka bahar olsa da ben uslandım,
Uğramam bahçelerin semtine gülden yandım.”
( Y. Kemal)
Nevbahâr oldu gelin azm-ı gülistân idelim
Açalım gonce-i kalbi gül-i handan idelim” (Bâkî)
Ne odunmuş babanız olmadı bir baltaya sap
Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabip
Kılma derman kim helâkim zehr-i dermanındadır
14. LEFF Ü NEŞR: Şiirde veya nesirde birden fazla kavramı söyledikten sonra, onu takip eden mısrada, bunlarla ilgili özellikleri belirtmeye ve bunlara karşılık başka şeyleri söylemeye leff ü neşr denir. Tenasüp sanatının özel bir türüdür.
Gönlümde ateştin, gözümde yaştın,
Ne diye tutuştun, ne diye taştın”
Gül-i ruhsârına karşu gözümden kanlı akar su
Habîbim fasl-ı güldür akarsular bulanmaz mı” (Fuzuli)
15. TELMİH: Herkesçe bilinen olayı, bir eseri, bir durumu, bir sözü, bir fıkrayı veya bir kişiyi hatırlatma sanatıdır.
Bende Mecnun’dan füzûn âşıklık istidâdı var
Âşık-ı sâdık benim Mecnun’un ancak adı var (Fuzuli)
Ey dost senin yoluna
Canım vereyim Mevla
Aşkını komayayın
Oda gireyim Mevla ( Hz. İbrahim )
16. TEKRİR: İfadeye şiddet ve kuvvet kazandırmak, okuyanı ve dinleyeni daha çok etkilemek üzere bir (cümlede) mısrada veya art arda gelen mısralarda kelimenin tekrar edilmesiyle oluşan edebî sanattır.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. (N. Fazıl)
Merhabâ ey âl-i sultan merhabâ
Merhabâ ey kân-i irfân merhabâ ( S. Çelebi )
17. CİNAS: Okunuş ve yazılışları aynı veya birbirine çok yakın, fakat anlamları farklı kelimelerin kullanılmasına cinas denir.
Bağ bana
Bahçe sana bağ bana
Değme zincir kâr etmez
Zülfün teli bağ bana (Mani)
Deli koyun
Deli kurt deli koyun
Yârinden ayrılanın
Adını deli koyun (Mani)
Her nefeste eyledik yüz bin günâh
Bir günâha etmedik hiç bir gün ah (S. Çelebi)
18. SECİ: Nesirde yapılan kafiyeye seci denir. Daha çok divan nesrinde kullanılmıştır.
“Ey gözlerin nûru, gönüllerin sürûru; başımızın
tacı, dertlilerin ilacı…”
19. İRSAL-İ MESEL: Yazılı ve sözlü anlatımlarda atasözü ve vecize kullanma sanatıdır. İkna maksadıyla yapılır.
Erbâb-ı kemâli çekemez naâkıs olanlar
Rencide olur dide-i huffaş ziyadan (Z. Paşa)
Kirpikleri uzundur yârin hayale sığmaz
Meşhur bir meseledir mızrak çuvala sığmaz (Havai)
20. İSTİFHAM: Şairin cevabını bildiği konuyu, soru şekline sokarak söylemesidir. Şair, karşısındakinde cevap beklemez.
Ne kaldı ruha teselli şeraptan başka
Boğazda üç gecelik mehtabdan başka
Sukun-ı lâyetenahiye varmamız yeğdir
Nedir hayat uzayan ıstıraptan başka ( Y. Kemal )
Söz Sanatları ve Örnekleri Hakkında Görüşlerinizi Aşağıdan Hemen Paylaşabilirsiniz
iyiymiş anladım en azından
aaaaaa şu edebiyat bizi yedi ya
Bence %25 iyi
Bence örnekler o kadar da iyi değildi farsça birçok kelime mevcuttu.
Vallahi bildiğimi unuttum bu ne biçim örnekler
bise anlamadim
Iyi olmuş ben sevdim
Valla hocamız farklı söz sanatları bulun dedi sitede baya işimi gördü yani sağolsunlar
Güzel olmuş fakat biraz daha örnekli olsaydı güzel olurdu yinede emeklerinize sağlık
Beğenmedim daha güzel olabilirdi
Ben çok beğendim söz sanatı örnekleri lazımdı bence işine yarıyor insanın.
Evet ama çok uzun
Örnek resmen Yok ya bune açıklama eh işte ama örnek hiç Yok yine de güzel yani.
Bende bulamadım
Ay valla iyi ki bi kısa örnek ver dedik ya ??
Katılıyorum
Kendinde örnek verebilirsin. Bukadar basit bir konu yane. Ne var bunda bu kadar söylenicek?????
türkçe dersinde sürekli söz sanatları ile ilgili konular görüyoruz bu da iyi oluyor yani konu da iyi anlatılmış teşekkürler.
Aynen haklısın
Bencede haklısın
vallahi hocanın anlattığından daha güzel anladım
Çok güzel söz sanatlarına örnekler vermeniz daha iyi olmuş.
çok kötü
söz sanatı örnekleri için bence güzel olmuş.
örneklerin örnek olduğu pek anlaşılmıyor daha net anlaşılsın diye örnek: yazabilirseniz daha güzel olur :D
İşe yarar en azında teşekkürler
:-)
Yani idare eder
İyi iyi ama çok iyi diyemem
satırların arası bu kadar boşluk olmasaymış daha iyi olabilirmiş.yinede de teşekkürler
cok kotu