On And On İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

On And On İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

On and On kelimesinin Türkçe anlamı:

On and on, İngilizcede “sürekli, devamlı” anlamına gelir.

1. The rain kept falling on and on for hours. (Yağmur saatlerce sürekli yağdı.)
2. He kept talking on and on about his vacation. (Tatili hakkında devamlı konuşmaya devam etti.)
3. The band played on and on all night. (Grup bütün gece boyunca sürekli çaldı.)
4. The movie seemed to go on and on without end. (Film bitmeyecek gibi sürekli devam etti.)
5. She continued to complain on and on about the service at the restaurant. (Restorandaki hizmet hakkında devamlı şikayet etmeye devam etti.)
6. The children kept singing the song on and on. (Çocuklar şarkıyı sürekli olarak söylemeye devam ettiler.)
7. The meeting went on and on for hours without reaching any conclusions. (Toplantı saatlerce devam etti ancak herhangi bir sonuca varılamadı.)
8. The traffic on the highway continued on and on with no end in sight. (Otoyoldaki trafik bitmek bilmeyerek devam etti.)
9. She kept hitting the snooze button on and on and overslept. (Sürekli uyuya kalmak için alarmı tekrar tekrar erteledi.)
10. The argument between the two friends went on and on until they finally made up. (İki arkadaş arasındaki tartışma sonunda barışana kadar sürekli devam etti.)
11. The airplane ride seemed to go on and on with no end in sight. (Uçak yolculuğu hiç bitmeyecekmiş gibi sürekli devam etti.)
12. The sound of the waves crashing on the shore went on and on throughout the night. (Dalga sesleri gece boyunca sürekli olarak devam etti.)
13. The tennis match went on and on for hours, but finally, a winner was declared. (Tenis maçı saatlerce devam etti ancak sonunda bir kazanan ilan edildi.)
14. The party went on and on until the early hours of the morning. (Parti sabahın erken saatlerine kadar sürekli devam etti.)
15. The performance of the play went on and on for three hours, but the audience loved it. (Oyunun performansı üç saat boyunca sürekli

etti, ancak izleyiciler çok beğendi.)
16. The argument between the two politicians went on and on without reaching a resolution. (İki siyasetçi arasındaki tartışma çözüme ulaşmadan sürekli devam etti.)

17. The construction work next door went on and on for months, disturbing the neighbors. (Yan taraftaki inşaat işi aylar boyunca sürekli devam etti ve komşuları rahatsız etti.)
18. The baby cried on and on until she was finally fed. (Bebek beslenene kadar sürekli ağladı.)
19. The athlete ran on and on without stopping until he crossed the finish line. (Sporcu, bitiş çizgisini geçene kadar durmadan koştu.)
20. The train ride went on and on through the countryside, providing beautiful views. (Tren yolculuğu, güzel manzaralar sağlayarak sürekli olarak devam etti.)