Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan önce Anadolu topraklarında Osmanlı Devleti hüküm sürüyordu. Osmanlı Devleti, kurulduğu yıllardan itibaren 600 yıl boyunca şeriat ve mutlak monarşi sistemiyle yönetilmiş devlettir. Bu sistem, İslâm dinine dayalı esaslardan oluşan bir yönetim sistemi dahilinde, devlet ile ilgili sadece tek bir kişinin söz hakkına sahip olduğu yönetim sistemidir. Osmanlı Devleti’nin kurulduğu, yükselişte olduğu 15-17. yüzyıllar arasında bu sistem, sorunsuz bir şekilde işlemiştir ve Türk milletine önemli zaferler kazandırmıştır.
Ancak her sistem, zaman içerisinde değişmeye ve kaybolmaya mahkumdur. Osmanlı Devleti’nde de durum bu olmuştur. Çok iyi şekilde işleyen bu yönetim sistemi, zaman içerisinde yenilenemediği için yozlaşmaya ve bozulmaya başlamıştır. Dünyada o zamanlarda yayılan demokrasi anlayışı, Osmanlı’nın ilkelerine tamamı ile ters düşüyordu. Ancak Dünyanın geldiği yeni noktada ülkeler ancak, demokrasi sistemi ile en iyi şekilde yönetilebilecek hale gelmişti.
Bu durumu analiz eden Atatürk, monarşi sistemini ortadan kaldırıp yerine insanların eşit hak ve özgürlüklere sahip olduğu demokrasi sistemini Türk halkına armağan etmek istemiştir. Bu duruma sebep olan şey ise Atatürk’ün, insanlar için en iyi olduğunu düşündüğü yönetim sisteminin cumhuriyet olmasıdır. Cumhuriyet, çağın gerekliliklerine monarşiden çok daha iyi ayak uydurabilen ve halkın sadece belirli değil, her kesimini kucaklayan bir sistemdir. Bu sistemde dağda koyun güden çoban ile, şehir merkezinde yaşayan zengin bir insan eşit olarak görülmektedir. Yani insanlığın geldiği noktada en vicdanlı, insan haklarına uygun yönetim sistemi, demokrasi olarak görülmektedir.
Mustafa Kemal Neden Cumhuriyeti Getirdi Adlı Yazımızla İlgili Yorumlarınızı Yorum Kısmından Yazabilirsiniz
Hemen Yorum Yaz