Osmanlı Devleti, yıkılışından önceki yıllarda çok büyük ekonomik problemler ve çıkmazlar içerisine girmişti. Ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik durum, halkın geçimini sağlayabilmesini neredeyse imkansız kılıyordu. Bu yüzden Osmanlı Devleti yıkılıp yerine yeni, modern Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu zaman Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk işi, ülkeyi ekonomik anlamda ileriye taşıyacak çalışmaları hayata geçirmek olmuştur. Misak-ı İktisadi de bu yeniliklerden bir tanesidir.
Mustafa Kemal Atatürk, topladığı İzmir İktisat Kongresi’nde ülkenin ekonomik durumuna dair yapılabileceklerin tartışılmasını sağlamıştır. Bu tartışmalar esnasında ortaya Misak-ı İktisadi çıkmıştır. Misak-ı İktisadi’nin, Lozan Barış Antlaşmasının hemen ardından yapılmasından Atatürk’ün ekonomiye ne derecede önem verdiğini anlayabilmek mümkündür. Kongrede, halkın çeşitli ekonomik faaliyetler gösteren kesimlerinden davetliler kabul edilerek bu insanların sorunları dinlendi, sorunlara ne gibi çözümler getirilebileceği kararlaştırılarak bu çözümlerin hayata geçirilmesi sağlandı.
Burada bakıldığı zaman Atatürk’ün demokratik yönetim sistemi anlayışının ilk meyvelerini görebiliriz. Artık devlet ile ilgili sorunları çözebilmek için halkın her kesiminden insan bir araya geliyor ve fikirlerini devlet yönetimi noktasında ortaya koyabiliyorlardı. Bu fikirler değerlendirilerek ülke için faydalı olacağı düşünülenler hayata geçiriliyordu. Bu kongrede alınan kararlar kapsamında ekonomide mümkün olan gelişmelerin sağlanması için özveriyle çalışılması kararlaştırıldı. Buna göre ülkede ithal ürünlerin kullanılmasına kısıtlama getirildi, yerli malların kullanılması teşvik edildi. Üretici kesime devlet tarafından krediler sağlanması kararlaştırıldı. Alınan bu kararlar ile birlikte ülkenin ekonomik anlamda ileriye gidebilmesi hedeflendi.
Misak-ı İktisadi Ne Demek Adlı Yazımızla İlgili Düşüncelerinizi Yorum Kısmından Yazabilirsiniz
Hemen Yorum Yaz