Kurrâ Ne Demek, Kurrâ Nedir Kime Denir
Kurrâ (Arapçada “okuyanlar”), tekil kâri, Kuran’ı okumanın kurallarında uzmanlaşmış kıraat bilginleri demektir. İslam öncesinde şiirlerin bellekte saklanarak aktarılması gibi Hz. Muhammed’e inen âyetler de önceleri sahabelerce (peygamberin yakın arkadaşları) ezberlenirdi (hıfz). Kuran’ın bugünkü yazılı biçimini almasından sonra da Müslümanlar arasında hıfz geleneği yaygınlığını korudu. Din bilginleri, Kuran’daki sözcüklerin doğru okunuşlarını ve ilk dönemlerdeki Arapça yazımın yetersizliğinden doğan anlam belirsizliklerini açıklığa kavuşturmak için sık sık kârilere başvururlardı. Böylece kâriler Arapça dilbilgisi ile dilbilim ilkelerinin tanımlanmasına önemli katkılarda bulundular.
9. yüzyıla gelindiğinde artık bir uzmanlar zümresi oluşturan çok sayıda kâri, aralarında küçük farklar bulunan çok çeşitli okuma biçimleri geliştirdiler. Bunun sonucunda Abbasi halifesi Kahir (hd 932-934) döneminde yedi kârinin okuyuş biçimlerinin Hz. Muhammed’e dayandığı kabul edildi (Kıra- at-ı seb’a). Sonradan üç kârinin daha okuyuş biçimi bunlara eklendi (kıraat-ı aşere). 7. yüzyılda kâriler, Hz. Ali’yle Muaviye 657’de Sıffin’de (bak. Sıffin Savaşı) karşı karşıya geldiğinde Hz. Ali’yi hakeme başvurmaya zorlayacak kadar etkiliydi. 9. yüzyıl başlannda Bağdat’ta, kârilerin seçtiği, başlarında şeyhü’l-kurrânın bulunduğu bir kurrâ birliği vardı.
çok güzel olmuş ellerinize sağlık teşekkürler