Kündekari Nedir Kündekari Sanatı Nasıl Yapılır

Kündekari Sanatı Nasıl Yapılır, Kündekari Nedir

Kündekâri, geometrik biçimlerde kesilmiş küçük ahşap parçaların büyük bir yüzey oluşturmak üzere birbirleriyle geçmeli ola­rak birleştirilmesi tekniğidir. Bu teknikle yapılmış işlere de aynı ad verilir. 12. yüzyıldan sonra Fatımi ve Memlûk sanatlarında uygu­lanmıştır, ama en zengin örnekleri Anadolu Selçuklularıyla Osmanlılarda görülür. En çok kullanıldığı yerler kapı kanatları, pen­cere kapakları, vaaz kürsüleri ve özellikle minber aynalıklarıdır (yanlardaki üçgen bi­çimli bölümler).

Kündekâride ana desen, birbirini keserek uzanan çizgilerin yarattığı geometrik bir doku ile bunların arasında ortaya çıkan çeşitli biçimlerdeki çokgen ve yıldızlardan oluşur. Uygulamada bu ara alanlara gelen parçaların içi oyma tekniği ile yapılan kıvrıkdal örgeleriyle doldurulur. Çokgen ve yıldızların her biri ayn bir ahşap parçadan, bunların arasındaki kırık çizgiler de ayn ayrı çıtalardan yapılır. Parçaların her biri birbirine, yanlarında lamba-zıvana açılarak geçme olarak tutturulur; çivi ya da tutkal kullanılmaz. Yan yana gelen her parçada ahşabın suyunun ters yönde olmasına dik­kat edilir. Böylece kündekâri tekniğiyle yapılmış bir levhada, boyutlar, ne kadar büyük olursa olsun, ahşabın kurumasından ötürü hiçbir ayrılma ya da dönme ortaya çıkmaz. Kündekâri levha pek çok sayıda küçük geçme parçadan oluştuğundan, ken­dini tutmasını sağlamak için arka yüzüne taşıyıcı ahşap bir iskelet yapılır.

Kündekâri çok zor ve zahmetli bir işçilik gerektirdiği için, aynı görünümü veren, ama yapılışı daha kolay bazı taklit kündekâri teknikleri geliştirilmiş ve pek çok yerde de kullanılmıştır. Bunlardan çakma ve oyma kündekâride önce düz tahtalann yan yana getirilmesiyle bir alt levha hazırlanır. Sonra bunun üstüne desen çizilip çokgen ve yıldızların içindeki kıvrıkdal örgeleri oyma tekni­ği ile yapılır. Ardından bu çokgen ve yıldızların aralarına oyulan kanallara, hazır­lanmış çıtalar çakılır. Gerçek kündekâriye en yakın olan bu tekniğin sakıncası, ahşabın zamanla kumıyarak küçülmesi nedeniyle levhayı oluşturan tahtaların ek yerlerinde ayrılmaların ortaya çıkmasıdır.

Tümüyle çakma ya da yapıştırma kündekâ­ride yan yana yapıştırılmış tahtalardan yapı­lan alt levhanın üstüne desenin bütün parçalan, yani hem geometrik dokuyu oluş­turan çıtalar, hem de oyma kıvrıkdal örgeli çokgen ve yıldızlar çakılarak ya da yapıştırılarak tutturulur. Alt levhanın kurumasıyla tahtaların ek yerlerinin ayrılması sakıncası bu teknikte de vardır.

Tümüyle oyma kündekâride hem geomet­rik dokuyu oluşturan çıtalar, hem de bunla­nn arasındaki çokgen ve yıldızlar aynı ahşap levhanın üstüne oyulur. Aslında bu ayn bir teknik değil, gerçek kündekârideki örgele­rin oyma tekniği ile taklit edilmesidir.

Siirt Ulucamisi, Konya Alaeddin Camisi, Manisa Ulucamisi minberleri Anadolu Sel­çuklu ve Beylikler dönemlerinden, Bursa Ulucamisi minberi Osmanlı Döneminden günümüze ulaşmış çok önemli ve ileri düzeyde kündekâri örnekleridir.

2 yorum

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.