Kimyasal Elementlerin özellikleri, Kimyasal Elementler nedir
Kimyasal elementler, tek tür atomlardan oluşan ve olağan kimyasal süreçlerle ayrıştırılamayan maddelerdir. Bütün maddeler kimyasal elementlerden oluşur. Bugüne değin bulunan elementlerin sayısı 107’dir. Bunlardan 90 tanesi doğada serbest halde ya da öbür elementlerle birlikte bileşik halde bulunur. Geri kalan 17 element ise yapay olarak üretilir.
Eski çağlarda elementlerden yalnızca 10 tanesi (birleşmemiş haldeki karbon, kükürt, bakır, antimon, demir, kalay, altın, gümüş, cıva ve kurşun) biliniyordu. Bunlar ayrı maddeler olarak tanınmakla birlikte element olarak sınıflandırılmamıştı. Eskiçağ ve ortaçağ felsefesinde ise bütün cisimlerin toprak, hava, ateş ve su gibi dört öğenin birleşmesiyle oluştuğu varsayıldı. Modern anlamda element kavramının kullanılmasına, 1660’ların başlarında İngiliz kimyacı Robert Boyle’un, birleşerek cisimcikleri oluşturan birincil parçacıklar kuramını geliştirmesiyle başlandı. Maddenin element ya da bileşik olduğunun belirlenmesi, 18. yüzyıl ortalarında nicel kimyanın gelişmesiyle olanaklı duruma geldi. Fransız kimyacı Antoine-Laurent Lavoisier 1789’da Temel Kimya Kitabı adlı yapıtında ilk bilimsel element listesini yayımladı. Kimyasal tepkimeleri deneysel olarak incelemesi sonucunda elde, ettiği bulgulara dayanarak da listesine 23 element daha ekledi. İngiliz kimyacı Sir Humphry Davy ise 1807’de, sodyum ve potasyum elementlerini, erimiş haldeki hidroksitlerinin elektrolizi yoluyla ayırmayı başardı. Rus kimyacı Dimitriy I. Mendeleyev’in 1869’da periyodik yasayı bulmasıyla da yeni elementlere ve bunların özelliklerine ilişkin araştırmalar hızlandı.
20. yüzyıl başlarında, kimyasal özellikleri ve tayfları aynı, yoğunlukları ve radyoaktif özellikleri ise farklı olan iki değişik radyoaktif element bulundu; İngiliz kimyacı Frederick Soddy bu iki elementin toryum elementinin farklı biçimleri olduğunu belirleyerek bunlara izotop adını verdi. İzotoplar, atom sayılan aynı olduğundan periyodik tabloda aynı yerde bulunurlar ama çekirdeklerindeki nötron sayılan farklıdır, ingiliz fizikçi Sir J. J. Thomson 1912’de atom numarası 10, atom ağırlığı 20,183 olan kararlı element neonun, neon-20 ve neon- 22 izotoplarını ayırarak bu elementin aslında izotoplarının bir karışımı olduğunu gösterdi. Daha sonra neonun üçüncü bir izotopu neon-21 de ayrıldı ve bunu izleyen yıllarda doğal olarak bulunan elementlerden 21’i dışındaki bütün elementlerin iki ya da daha çok izotopu elde edildi.
Doğadaki elementlerin yaklaşık üçte biri Yer’de kimyasal olarak serbest halde bulunur. Azot, altın, platin, bakır ve soy gazlar, kimyasal olarak çok etkin olmayan bu elementlerin arasında yer alır. Oksijen (yüzde 46,6), silisyum (yüzde 27,7), alüminyum (yüzde 8,1), demir (yüzde 5) ve kalsiyum (yüzde 3,6) yerkabuğunda en çok bulunan beş elementtir. Hidrojen evrende en bol bulunan elementtir ve evrendeki toplam atom sayısının yüzde doksanını ve bütün kütlenin yaklaşık dörtte üçünü oluşturur. Helyum ise bolluk bakımından ikinci sırada gelir, evrendeki atomların yüzde yedisini ve bütün kütlenin hemen hemen dörtte birini oluşturur.
Elementlerin özellikleri, büyük oranda atomlarının büyüklüğüne ve elektron yapılarına bağlı olduğundan çok çeşitlilik gösterir. Örneğin, helyum erime noktası (29,6 atmosfer basıncı altında -271,4°C) ve kaynama noktası (-268,98°C) en düşük olan element iken, tungsten erime noktası (3.370°C) ve kaynama noktası (5.900°C) en yüksek olan elementtir. Elementlerin yoğunlukları da, hidrojenin 0°C’de ve 1 atmosfer basıncındaki yoğunluğu olan 8,986 x 10® gr/cm3 ile iridyumun yoğunluğu olan 22,5 gr/cm3 arasında değişir. Periyodik tablonun ana gruplarında yer alan elementlerin çoğu özellikleri oldukça düzenli bir değişim gösterirken, farklı periyotlarda yer alanların özellikleri arasında çok büyük sapmalar olur. Kimyasal Elementler hakkında bilgiler verdik.
Hemen Yorum Yaz