Kent Planlaması Nedir (Şehircilik)

Kent planlaması ne demektir kısaca, kent planlaması nedir ya da şehircilik nedir

Kent planlaması, şehircilik olarak da bili­nir, insanların içinde yaşadığı yapay fiziksel çevrenin biçimsel ya da işlevsel amaçlarla düzenlenmesi ve bu amaç doğrultusunda yapılan tasarım, kaynak sağlama, donatım, altyapı ve yapım çalışmalarının örgütlenme­sidir. Kent planlaması yalnızca bir yerleşmeyi oluşturan öğelerin uyumlu düzenlenmesini değil, orada yaşayanların toplumsal ve eko­nomik gereksinimlerini karşılayacak geliş­meyi de konu alır. Günümüzde bir bilim ve sanat sayılan bu alan yeni yerleşmelerin planlanmasını da benzer bir biçimde ele alır. Farklı yönlerine ağırlık verilerek kent tasa­rımı, şehircilik, imar planı gibi adlarla da anılmaktadır. Kent planlaması bir yönetim işlevi, bir toplumsal eylem ya da teknik bir uğraş alanı olarak da görülebilir. Kent planlaması görece yeni bir kavram­dır.

İnsanların içinde yaşadıkları yapay fiziksel çevrenin, yani kentlerin planlanabi­lir bir olgu olduğu düşüncesi ancak 19. yüzyılda benimsenmiş ve konuya yönelik çalışmalar bu yüzyılın sonuna doğru yoğun­laşmaya başlamıştır. 20. yüzyılda ayrı bir uzmanlık alanı haline gelmiştir. Bazı ülke­lerde bu kavram daha geniş kapsamlı düşü­nülmekte, bölge, hatta ülke planlamasının bir alt bölümü olarak ele alınmaktadır.

Günümüzde kent planlaması: Çağdaş kent planlamasının çeşitli amaçları vardır. Bun­lardan birincisi herkese sağlıklı bir yaşam sağlamaktır. Kentlerde konut, çalışma, yö­netim, dinlenme, eğitim, sağlık, alışveriş imkanlarını hazırlamak ve bu işlevlerin iyi ve doğru çalışması için gerekli düzenlemele­ri yapmak da kent planlamasının amaçlarındandır. Kent içinde, özellikle de kentsel işlevler arasındaki bağlantıyı sağlayacak yetkin bir ulaşım ağı kurmak, yürüyen trafiğe olduğu kadar duran trafiğe de yer ayırmak, ayrıca kentin dış dünya ile ulaşım ve iletişim bağlantısını sağlamak da bu amaçların arasındadır. Bunlara, kentteki altyapının en iyi biçimde kurulmasını ve en ekonomik biçimde çalışmasını, yeşil alanla­rın düzenlenmesini, her yapının en sağlıklı biçimde yapılmasını sağlamak, ayrıca eği­tim, sağlık, eğlence, tatil ve spor olanakları­nı hazırlamak da eklenebilir. Son olarak her bölgede gerekli hizmet yapıları için yer ayırmak, kentin gelecekteki gelişmesini de göz önüne alarak hazırlık yapmak sayılabi­lir. Bütün bunları yaparken de tarihsel, doğal ve kültürel değerlere zarar vermeme­ye, var olan dengeleri bozmamaya özen gösterilir.

Türkiye’de bugün kent planlamasıyla ilgili tasarımlar imar müdürlüğü, nâzım plan bürosu gibi adlar altındaki yerel yönetim bürolarında hazırlanmaktadır. Zaman za­man bunların belediyeler tarafından ihale ya da yarışma yoluyla uzman kişi ya da bürolara yaptırıldığı da olmaktadır. İller Bankası gibi kuruluşlar, bu olanaklara sahip olmayan kentler için planlar yapmakta ya da planlama bürolarına yaptırmaktadır.

Teknik kadrolarca hazırlanan imar planları belediye meclislerince onaylanmaktadır. Bundan sonra yürürlüğe giren kent planları­nın uygulanmasını yerel yönetimler gerçekleştirmektedir.

1950’lere değin 50 yıl gibi uzun bir dönem için ve bütün kenti kapsayacak biçimde hazırlanan kent tasarımları, kentleşme süre­cinin benimsenen verileri çok hızlı değiştir­mesi nedeniyle yetersiz kaldığından, artık yerini 20, hatta 10 ve 5 yıl gibi daha kısa dönemli ve yerel planlama çalışmalarına bırakmaktadır. Kent planlamalarının en sorunlu evresi uygulama aşamasıdır. Bu­nun nedeni, çok çeşitli çıkar gruplarının planı durdurmak ya da İçendi isteklerine göre değiştirmek için çalışmasıdır. Bu baskı­lara karşı koyabilen yönetimler, kentlerinde çağdaş yaşam düzeyinin gerektirdiği koşul­ları sağlamışlardır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.