Kadın Efendi Ne Demek

Kadın Efendi Ne Demek, Kadın Efendi Hakkında Bilgi

Kadın efendi, 19. yüzyıla değin kadin, Osmanlı padişahlarının nikâhlı karılarına verilen unvan. Osmanlı sarayında padişahın gözüne giren cariye, önce gözde, sonra ikbal ya da hasodalık olur, ikballerin en sevilenleri ve kıdemlileri de başikbal ya da kadın sanını alırlardı. Kadın derecesine yükselebilmek için kadınlardan birinin ölmesi ya da padişa­hın gözünden düşmesi gerekirdi. Ama padi­şahtan çocuk doğuranlar, sıra beklemeksi­zin kadınlar arasına katılırdı. Padişahın en çok sevdiği kadınlar haseki sultan sanını alır, öbürleri başkadın, ikinci kadın, üçüncü kadın vb. biçimde anılırlardı.

Kadın unvanı alan cariye, haremde özel bir törenle samur kürk giyer, padişahın eteğini öptükten sonra kendisine ayrılan daireye yerleşirdi. Kadınlar, öteki cariyeler­den farklı olarak kopçaları elmastan ve yenleri kürk kaplı giysi giyerlerdi. Başlarına ve omuzlarına keşmir şal örter, alınlarında bir tutam saçı kadınlık simgesi olarak açıkta bırakırlardı.

19. yüzyılın ilk yansında kadın yerine kadın efendi unvanı yerleşti. Abdülmecid döneminde (1839-61) de kadın efendilerin padişahın nikâhlı eşleri sayılmaları öngörül­dü. Bununla bağlantılı olarak da biçimsel bir düzenleme yapılarak padişahın ilk dört eşine İslam kurallarına göre nikâh kıyıldı ve resmen kadın efendi (içlerinde en yaşlısına da başkadın efendi) sanı verildi. Haremde Başkadın efendinin yeri valide sultandan sonra gelirdi. Oğlu tahta çıkan kadın efendi de valide sultan olurdu. Kadın efendilerle ilgili son düzenleme 19. yüzyılın ikinci yarısında yapıldı. Yazışma­larda onlara da, vezirlere özgü “devletlû” deyimi ile hitap edilmesi kural oldu. Kadın efendilerin başlarına, çevresi tüylü hotoz koymaları, topuz yaptıkları saçlarına mü­cevherli iğne ve tokalar takmalan, altın işlemeli ve kürklü sevai, simsimiyeden enta­ri giymeleri, göbekleri üstüne de kadınkuşağı bağlamaları gelenek halini aldı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.