İlk Türk Devletlerinde Kadının Konumu İle İlgili Neler Söylenebilir

Tarihten bu yana süregelmiş Türk milletlerinin neredeyse tamamında kadın her zaman önemli olmuştur. Bununla birlikte kurulan ilk Türk devletlerinde de kadının yeri diğer dünya ülkelerine göre daha önemlidir. Geçmişte kurulan ilk Türk devletlerine bakıldığında kadınlar erkekler kadar aktif olamasalar bile bir erkeğin yanında yer alarak yönetimlerde söz sahibi olabilmişlerdir. Hükümdarlar, devlet işlerini yürütürken her zaman eşlerinin tavsiyelerine de kulak vermişler, onların sözlerine göre hareket etmişlerdir.

Eski Türk devletlerinde başlayan bu anlayış uzun yıllar boyunca devam etmiştir. Eski Türk edebi eserleri incelendiği zaman toplumda kadının önemli bir yeri olduğunu söylemek mümkündür. Ancak Türklerin Müslümanlıkla tanışması ve Arap kültürü ile iç içe bir hale gelmesi ile birlikte yavaş yavaş kadınlar toplumdan dışarı itilmeye başlamış, hakları elinden alınarak geri planda tutulmuşlardır. Osmanlı Devleti zamanında kadın sadece anne ve evin koruyucusu olarak görülmüş, toplumsal işlerde pek fazla söz hakkına sahip olamamışlardır. Ancak Osmanlı’nın ileriki yıllarında yapılan ıslahatlar neticesinde kadınların tekrar topluma kazandırılması açısından bazı çalışmalar da yürütülmüştür. 1843 yılında açılan Ebelik Okulu’nu kadınları tekrar topluma kazandırma çalışmalarının bir sonucu olarak değerlendirebiliriz.

Daha sonrasında ise 1858 yılında kız rüştiyeleri açılmıştır. İlk kadın derneği 1857 yılında faaliyete başlamıştır. Çıkartılan Kanun-i Esasi anayasası ile birlikte ilköğretim düzeyinde eğitim almak artık kadınlar için de zorunlu hale getirilmiştir. Daha sonraları 1914 yılında kadınlar için de yüksek öğretim kurumları açılmıştır.

İlk Türk Devletlerinde Kadının Konumu İle İlgili Neler Söylenebilir Adlı Yazımızla İlgili Yorumlarınızı Yorum Kısmından Yazabilirsiniz

 

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.