Halk edebiyatının bölümleri hakkında bilgi kısaca
Türklerin milli edebiyatı halk edebiyatıdır. Hece ölçüsü ve dörtlüklerin hakim olduğu bu edebiyat, usta çırak geleneğine göre eğitim almamış şairlerin şiirlerinden oluşmaktadır. Halk edebiyatı şiirlerinin son dörtlüklerinde şairlerin mahlası geçer ve şiirler saz eşliğinde okunur. Halk edebiyatı 3’e ayrılır.
1) Anonim Halk Edebiyatı: Anonim halk edebiyatında şiirleri kimin yazdığı belli değildir. Mani, türkü, ninni gibi nazım şekilleri bu edebiyatı oluşturur.
2) Aşık Edebiyatı: Saz ozanlarına aşık adı verilir. Koşma, semai, varsağı ve destan türleri bu edebiyatın nazım şekilleridir ve son dörtlükte mutlaka şairin mahlası geçer. Yani şiirin söyleyeni bellidir.
3) Tekke Edebiyatı: Eski dönemlerde Anadolu’da tekke adı verilen dini yerler bulunuyordu. Bu tekkelerde mutasavvıf şairler tarafından ilahi, nefes, şathiye, devriye ve nutuk gibi nazım şekilleri söylenirdi. Bu şiirlerde dini öğeler bulunur, Allah’ın birliği, gücü ve kudreti ile Allah aşkı ele alınırdı.
Halk Edebiyatının Bölümleri Hakkında Bilgi Hakkında Yorumlarınızı Hemen Paylaşabilirsiniz.
Kazım DERTLİ
Kazım DERTLİ: 22.12.1931 tarihinde Adana’nın Yumurtalık İlçesi, Gölovası köyünde doğdu. Babası Yusuf, annesi Cennet Altınkayak’tır. 1938 yılında babası vefat edince annesiyle Hatay’ın Dörtyol İlçesine amcalarının yanına taşındılar. Orada İlkokula başladıysa da, dördüncü sınıftan terk etti. 16-17 yaşlarına gelmişti ki, bir akrabasının kızına aşık oldu. Şiirler yazmaya, türküler söylemeye başladı. Kızı kendine vermediler. Kahrederek annesi ve kardeşiyle tekrar Gölovası köyüne döndü. Köyünde başka bir kızla evlendi. Bir erkek çocuğu oldu. Çocuk bir yaşında vefat etti. Daha sonra eşinden ayrıldı. 1957 yılında İstanbula giderek İETT şehir içi Otobüs Şoförü olarak işe girdi. 1960’da ayrıldı. 1962’de Almanya’ya giderek Münih kentinde işçi olarak çalışmaya başladı. 1966’da İstanbula dönüp İETT otobüs şoförü oldu. 1979 da emekli olarak Gölovası köyüne döndü. Kendine bir hazır mezar yaptı. Şiir yazıp söylemeye başladı. Aşık Dertli Kazım olarak çevrede ünü yayıldı. Akademisyenler hayatını ve şiirlerini tez konusu yaptılar. Türkülerini notaya aldılar. Ayrıca ozan her sene mezarı başında Misafirlerine, davetlilere ve köy halkına huzurunda yemekli ve ikramlı Kuran ve mevlüt okudur. Daha sonraları Adana Kültür Müdürlüğü; “Gölovası Köyü ve Dertli KAZIM Şiir Şöleni”ne dönüştürdü. Şenliğin 29. si yapılmaktadır. Yayınlanmış 6 kitabı bulunmakta. Aldığı ödülleri, Plaketleri ve verilen hediyeler köyün Kütüphanesinde muhafaza ve sergilenmektedir. Boş zamanlarını, Köyün mezarlığının, okulun, caminin ve Ptt’nin bahçesindeki ağaçlarının ve çiçeklerinin bakımıyla uğraşmaktadır. 1997 yılında Altınkayak olan soy adını mahkeme kararıyla DERTLİ olarak değiştirdi.
Adres: Kazım DERTLİ Gölovası Köyü Yumurtalık – ADANA Tlf: (0.322) 6752018
AKORDU YOK
Yetmiş yıldır el işinde çalıştım
Erimedim mermerden bir taş gibi,
Dallarım yok yaprağım yok kupkuru
Akmaz suda yosun tutmuş taş gibi.
Kını yoktur belindeki kamanın
Akordu yok gönlümdeki kemanın
Kıymetini bilemedim zamanın
Uçup gitti yaralı bir kuş gibi.
Çok kazandım üst üstüne koymadım
Birgün olsun kazancımı saymadım
Seksen yedi bu dünyaya doymadım
Geçti ömrüm bir gececik düş gibi.
Zalim felek şu gönlümün taşına
Çıkıp baktı en yüksek yar başına
Bu dünyada yaşıyorum boşuna
Gövdesinden ayrılmış bir baş gibi.
Küçük idim henüz onüç yaşımda
Bir fırtına esti durdu başımda
Bir kız vardı gönlümde aşk taşımda
Bana dedi “Senin gönlün boş gibi”.
DERTLİ KÂZIM ne yazarsın derdini
Sana eşir bulamazsın Ferdini
Hesap etme gider ile girdini
Yağsız tuzsuz pişirilmiş aşk gibi.
Kazım DERTLİ – Yumurtalık
İYİ BİR MEZAR
Ceylan gibi çıkıp gezinme dağda
Bülbül ol koklaşın güllerle bağda
Bir eliniz balda bir elin yağda
Gezdireyim dedim gezdiremedim.
Kınalı ceylansın gezersin yolda
Yeşilbaş ördeksin ne gezen çölde
Adana’da dalyan Van’daki gölde
Yüzdüreyim dedim yüzdüremedim.
Aşkın aktini yaz kendi elinle
İmzalat ver bana gonca gülünle
Gerçekse ikrar et bülbül dilinle
Yazdırayım dedim yazdıramadım.
Kayalı yerlerde benzen kekliğe
Pınar başlarında koşan ötlüğe
Liraları tek tek sırma ipliğe
Dizdireyim dedim dizdiremedim.
Yayla çiçeğisin olmuşsun dağlı
Saçların örülmüş sollu ve sağlı
Belinde kemerin sıkıca bağlı
Çözdüreyim dedim çözdüremedim.
Yarim her çarşamba bazı gün pazar
Oturur bahçeye fermanım yazar
DERTLİ KAZIM’a da iyi bir mezar
Kazdırayım dedim kazdıramadım.
Kazım DERTLİ – Yumurtalık
İSLAHİYE
Altmış yedilerde seni gören ben
Zeytini üzümü bağda deren ben
O zaman kıralsın notu veren ben
Kırallık atına bin İslahiye.
Birçok güzelliği vermiş sana Hakk
Çevrene hoşgörü güler yüzle bak
Bu şiir madalya al döşüne tak
Kimseye besleme kin İslahiye.
Bağcılar toplardı bağda üzümü
Siyah mercan gibi salkım düzümü
İlğililer çözmüş bütün çözümü
Her ilde sendeki ün İslahiye.
Yamaçlar süslüydü bağ bahçe ile
Ayvayla armutla doldurdum file
Antep fıstığıda hoş geldi dile
Hastalara verir kan İslahiye.
Üzüm pekmezleri yapılır idi
Gelir Çukurovada satılır idi
Her evde yoğurda katılır idi
Buna hayran idi can İslahiye.
Tarihi eserler süslemiş seni
Verimli topraklar beslemiş seni
Fransız İngiliz izlemiş seni
Hatta bunu duymuş Fin İslahiye.
Tarihi eserler geçmişin senin
Şirede acıda birinci fenin
Halkın eker biçer verimli tenin
Atalarda senin sin İslahiye.
KAZIM DERTLİ ister tekrar görmeyi
Sınıra girerken selam vermeyi
Bağlarda üzümü bizzat dermeyi
İstanbul şiveli han İslahiye.
20.04.2014 – Yumurtalık
Kazım DERTLİ – Yumurtalık
ASLIM AĞRI’LI
Dağlarında aslan Kaplan beslenir
Yaylaları serin ülke bizimdir,
Ovalarda koyun kuzu beslenir
Dört mevsimi bahar ülke bizimdir.
Ovalarda insan diksen bitiyor
Fabrika dumanı göke tütüyor
Kumru yuva yapar bülbül ötüyor
Üç tarafı deniz ülke bizimdir.
Aslımı sorarsan ağrı il’imdir
Kürtçe yore Türkçe resmi dilimdir
Birisi ilimdir biri bilimdir
Ay yıldız bayraklı ülke bizimdir.
Yukarı Dormalı köyünded dedem
Ruslarla harp etmiş dememiş nidem
Kaçıp da sırlara olmamış kadem
Van’dan Edirne’ye ülke bizimdir.
Şimdi biz torunlar devraldık ondan
Dört taraf yoğrulu bu toprak kandan
Yurt için korkmayız maldan ve candan
Sinop’tan Antep’e ülke bizimdir.
Hakkari’den uzarKırklareli’ne
Ardahan kuş salmış Muğla gölüne
Ankara kolunu sarmış beline
Şeffaf kucaklanan ülke bizimdir.
DERTLİ KÂZIM söyler özünden bunu
Tüm devletler iyi bilsinler şunu
Vatan ile bayrak oldumu konu
Can feda edilen ülke bizimdir.
Kazım DERTLİ – Yumurtalık
TAM ALTINDA
Bu insanlar nere gider
Gökkubbenin tam altında,
Kimi ağlar kimi güler
Gökkubbenin tam altında.
Kimi yerli kimi gezgin
Kimi yorgun kimi bezgin
Kimi memnun kimi üzgün
Gökkubbenin tam altında.
Kimi ağlar gözün siler
Kimi haktan rahmet diler
Kimi erken göçer gider
Gökkubbenin tam altında.
DERTLİ KAZIM der şurada
Yandım kül oldum burada
Eremedim ben murada
Gökkubbenin tam altında.
Kazım DERTLİ – Yumurtalık