Efendi Nedir, Efendi Ne Demek Hikayesi
Efendi (Yunanca authentes: “sahip”), Osmanlılarda din adamlarına ve seçkin kişilere, Tanzimat’tan sonra da şehzadelere verilen unvandır.
Anadolu Selçuklularında şeyhler için kullanıldığı söylenen efendinin Osmanlılarda resmî unvanlar arasında yer alması 15. yüzyıl sonlanna rastlar. Önceleri Hazine-i Âmire’nin kayıt ve yazım işlerini yürüten dört yazıcıya efendi, bunların en kıdemlisine ise başefendi denirdi. İlmiye sınıfında ise yüksek düzeydeki müderrisler ve kadılar bu sanla anılırdı. 16. yüzyılda sözcüğün Türkçe kökenli olmaması tartışmalara neden oldu ve Müslümanlar için kullanılıp kullanılamayacağı sorunu bir süre gündemde kaldı. Şeyhülislam Ebussuud Efendi (ö. 1574) bir fetva vererek köle ve cariyelerin sahiplerine “efendi” diyebileceklerini, ama bu sanın bunun dışında kullanılmasının doğru olmayacağını, Tanrı anlamında da “Efendimiz” denemeyeceğini açıkladı. Ama efendi sözcüğünün kullanımı sürdü ve zamanla eğitim görmüş seçkinler hakkında kullanılan çelebinin yerini aldı. İstanbul efendisi (İstanbul kadısı), reis efendi ya da devlet efendisi (reisülküttab), efendimiz hazretleri (padişah), nakib efendi (nakibüleşraf), efendi hazretleri (şeyhülislam) gibi biçimlerle gittikçe yaygınlık kazandı. Tanzimat’tan sonra Osmanlı şehzadelerinin resmî unvanı olan efendi, bu dönemde yapılan düzenlemelerde sivil ve askeri unvanlar arasına girdi; mülkiye sınıfında bâlâ aşamasına, orduda binbaşılığa kadar ve bütün okul öğrencileri için bu unvan kullanıldı. Gayrimüslim cemaatlerin din başkanları da efendi sanıyla anıldı.
26 Kasım 1934’te 2590 sayılı yasayla efendi, bey, paşa gibi sanlar ile birlikte bunların resmî kullanımı da yasaklandı. Bununla birlikte halk arasında yaşlı ve sözü geçen kişilere, kasaba eşrafına ve din adamlarına bir saygı ifadesi olarak efendi denmesi sürdü. Günümüzde genellikle hizmet görenler için ve mesafeli bir hitap biçimi olarak kullanılır. Efendi ne demektir, efendi kelimesinin kökeni ve kullanıldığı yerler hakkında bilgiler verdik.
Hemen Yorum Yaz