Dikiş Makinesini Kim İcat Etti Dikiş Makinesinin İcadı

Dikiş Makinesinin İcadı, Dikiş Makinesini Kim İcat Etti

Dikiş Makinesi Ne Zaman İcat Edilmiştir.

Dikiş dikmek insanlar için giyinmekle aynı anlama geldiği zamanlardan itibaren, bu konu­da kolaylık sağlayacak her tür buluşa ihtiyaç duyan insanlar, dikişi seri halde dikebilen bir araç arayışı içine girdiler ve nihayetinde buldu­lar. Fakat bu buluş, bu kadar ihtiyaç duyulan bir aracı bulan kişiye, ne gariptir ki, hiçbir yarar sağ­lamadı. Bu talihsiz mucit İngiliz asıllı Thomas Saint adında biridir. 1790 yılında yaptığı bu aleti daha çok deri dikmek maksadıyla tasarlamıştı. Fakat insanlar deri değil kumaş dikmek istiyor­du. E be adam sen de kumaş dikenini bulaydın ya. Büyük heveslerle icadının patentini alan Saint, beş kuruş para kazanamadan elinde kalan icadına öylece bakakalmış, arada bir burnunu çekmiştir.

Takvimler 1830 yılını gösterdiğinde Barthe- lemy Thimonnier adında bir mucit çıktı. Adını yazarken bir hâl olduğumuz bu zor isimli mucit, ayak pedalıyla döndürülen bir tekerleğin iğne­yi kaldırıp indirmesi suretiyle dikiş dikebilen modern bir dikiş makinesi icat etti. Artık bu dikiş makinesinde nasıl bir uğursuzluk varsa bunun da icadı pek yolunda gitmedi. O dönemde elle­riyle dikiş diken terziler işimiz elden gidecek diye bu alete gıcık olup 80 tanesini kimsecikler görmeden usulcacık ortadan kaldırmışlardır. İlk ve son kez Fransa’da kullanılan bu makinenin mucidi de bozuk para bile kazanamadan yoksul­luk içersinde öldü.

Yine 1830’lu tarihlerde New Yorklu Walter Hunt isimli bir mucit mekik sistemiyle çalışan bir başka dikiş makinesi yaptı. Fakat neden bilin­mez bu makinenin patentini almadı.

dikismakinesiZaman her zamanki gibi akıp gitti ve tarih 1851 yılını gösterdi. New York’un meşhur eğlen­ce merkezi Broadway’de bir opera gösterisi ser­gilenecekti. Kostüm hazırlığı içersindeki iki kız canla başla uğraşıyorlar ama gösteriye iki saat kalmasına rağmen başrol oyuncusunun kostü­münü bir türlü yetiştirmiyorlardı. Tam sinirden ağlayacakları sırada İsaac Singer isimli bir adam çıkageldi ve “Zırlamayın. Ben size bu kostümü yarım saat sonra teslim ederim.” dedi. Ve haki­katen de teslim etti.

Hollanda’ya Amerika’dan göç etmiş olan Sin­ger, mekanik işlerine büyük heves duyan biriydi ve önce kendisine küçük bir atölye açmış, daha sonra Boston’da bir fabrika kurmuştu. Ve elin­de kendi kendine tasarlayıp imal ettiği bir dikiş makinesi bulunuyordu. Patentini aldığı bu maki­ne de dikiş makinesinin icadındaki tekinsizlikten nasibini alıp bir şaibeye konu edildi.

Elias Howe adındaki biri, “Buluşumu çaldılar. İmdaaat poliiiss!” diye ortalığı birbirine kattı ve İsaac Singer’i icat hırsızlığıyla suçlayıp muaz­zam bir tazminat istedi. Bu şekilde mahkemelik olan taraflar tam 3 yıl boyunca adliyenin kapı­sını aşındırdılar. Sonunda dava sonuçlandı ve iş açığa çıktı. Howe’nin “Benim de benim” diye tutturduğu makine 12 yıl önce gene böyle bir makine bulan Walter Hunt’un makinesiydi. Saftirik Hunt o zaman icat ettiği makinenin buluşu­nu sen tut Howe’ye ver. Howe de dikiş makinesi adını duyar duymaz Singer’in Hunt’unkinden tamamen farklı olan makinesine sahip çık. Tabi ki işin doğrusu anlaşıldı ve zaten kendisine ait olan icadı gene Singer’e ait oldu. Bu makineler günümüze kadar gelişerek gelip zamanımızın vazgeçilmez aletlerinden biri olmayı başarmış ve ülkemizde bir dönem “Her genç kızın rüyası” şeklinde pazarlanmıştır.

Dikiş Makinesinin İcadı hakkında Yorumlarınızı Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz.

3 yorum

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.