Ders Vekili

Ders vekili, Osmanlı medreselerinde şeyh­ülislama vekâleten ders veren müderris. Şeyhülislam, ilmiye sınıfının başkanı ola­rak aynı zamanda müderris sayılır ve med­resede ders verirdi. İstanbul’daki Bayezid Medresesi’nin müderrisliği de vakfiye ile şeyhülislama bırakılmıştı. Bu görevi ilk üstlenen Ali Cemali Efendi, haftada bir gün ders verirken, işlerinin yoğunluğu nedeniyle bir vekil atayarak vakfiyedeki koşulu yerine getirmeyi yeğledi. Bu uygulama, sonraki şeyhülislamlarca da benimsendi. Ders vekili denen müderris, Bayezid Medresesi’nde verdiği ders karşılığında vakfiyede belirle­nen maaşın bir bölümünü de alıyordu. 18. yüzyıla doğru aynı zamanda medrese ve öğrenci işlerinden sorumlu Meşihat görevli­si sayılan ders vekili, dersiâm adaylarının sınavdan geçirildiği kurula da başkanlık ederdi. Zamanla medreselerin yanı sıra sıbyan okullarının denetimi, bu kurumların eğitim ve öğretim sorunları, müderrislerin atanmaları da ders vekilinin görevleri arası­na girdi. Ama bu yetkisi İstanbul ve çevresindeki öğretim kurumlarıyla sınırlıy­dı. Ders vekilinin, taşra medreselerini de­netleme yetkisi yoktu.

Taşradaki medrese ve okullar yerel müftülerce denetlenirdi. Bu nedenle de ders vekili hiçbir zaman devletin eğitim işlerinden sorumlu resmî bir görevli niteliğini kazanmadı. 19.yüzyılın ortalarında, ders vekilinin Meşihat’taki yeri fetva emininden önce gelirdi. Aynı yüzyılın sonlarında Meclis-i Mesalih-i Talebe, Mekâtibi-i Rüştiye Nazırlığı gibi yeni kuruluşlar ayrı bir Meşihat dairesi olan, ders vekilinin başkanlığındaki Ders Vekâleti’ne bağlandı. 1908’den sonra ise Ders Vekâleti’nin medreseler üzerindeki yetkileri kısıtlandı ve Meşihat’m üçüncü sıradaki bir bölümü kabul edilerek yalnızca öğrenci işlerinden sorumlu tutuldu. Ders vekilliği, şeyhülislamlıkla birlikte 1922’de kaldırıldı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.