Bir Ülkede Yargı Bağımsızlığı Yoksa Ne Gibi Sorunlarla Karşılaşırız

Türkiye Cumhuriyeti, demokratik bir hukuk devleti olduğundan dolayı güçler ayrılığı ilkesini benimsemiştir. Bu ilke ışığında ülke içerisindeki kanunları koyan, onların uygulanmasını denetleyen kurumlar da birbirinden ayrılmış ve birbirinden bağımsız şekilde çalışmaktadır. Bu kurumların bağımsız olması, ülkede çıkarılan kanun ve yasaların herkesin hayatını eşit şekilde etkilemesini sağlamak içindir. Güçler ayrılığı ilkesinin hakim olduğu bir düzen içerisinde hiç bir insan, kendine göre keyfi kararlar alamaz ve yazılı bazı kurallara bağlı kalmak zorundadır.

Yargı, ülkede çıkartılmış olan kanunların uygulanmasını denetleyen mekanizmaya verilen isimdir. Kanunlara uyulmaması durumunda yargı kurumları tarafından yargılanır ve yazılı kurallara göre hak ettiğiniz cezayı alırsınız. Yargı kurumunun ceza verme yetkisi olduğundan dolayı bu kurumun bütün vatandaşlara eşit mesafede yaklaşması ve bağımsız olması çok önemlidir.

Eğer yargı kurumları bağımsız olmaz ise, ülke içerisinde yaşayan bazı kesimlerin keyfi kararlar almasının da önü açılmış olur. Bu durumda yargı kurumu, insanların hak ve hukukunu korumak yerine güçlü, nüfuzlu olan kişilerin çıkarlarını koruma yoluna gider ve bu durum, zengin ve fakir arasındaki farkı çoğaltacağı için ülke bir kaosa sürüklenebilir. Bağımsız bir yargı, aynı zamanda ülke içerisinde işlerin de başarılı bir şekilde ilerlemesi anlamına gelmektedir. Yargının bağımsız olmadığı bir yerde keyfi uygulamalar çok fazla olacağı için bu tür bir ülkede istikrar, kalkınma, refah gibi kavramlardan da bahsetmek çok zor olacaktır.

Bir Ülkede Yargı Bağımsızlığı Yoksa Ne Gibi Sorunlarla Karşılaşırız Adlı Yazımızla İlgili Düşüncelerinizi Yorum Kısmından Yazabilirsiniz.