Atatürk’ün Bilime Verdiği Önem

Atatürk’ün Bilime Verdiği Önem Kısaca Bilgi

Atatürk’ün önem verdiği ve savunduğu kavramların dinimizle her zaman bağdaştığını görüyoruz. Bu konuların bir örneği ise Atatürk’ün bilime olan bakış açısıdır. Atatürk, “İlim ve fen nerede ise oradan alacağız ve her millet ferdinin kafasına koyacağız. İlim ve fen için kayıt ve şart yoktur”derken , aslında Peygamberimiz (sav)’in asırlar öncesinde söylediği “ilim Çin’de bile olsa alınız” buyruğuyla tamamen paralel olduğu gözlemlenmiştir.

Atatürk, dünya çapında yabancı bilim adamlarının katıldığı Milletlerarası toplantılara teşrif eder. Ve edindiği bilgileri ülkemizin menfaati yönünde kullanırdı.

İslam’da bilime verilen değer Kuran’da açıkça görülmektedir. Kuran ayetlerinde Allah; insanları düşünmeye, incelemeye, araştırmaya ve üretmeye davet eder. Bu konu hakkında bir ayette şöyle buyurulur:

Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün art arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah’ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır. (Bakara Suresi, 164)

Gökyüzü ve yeryüzünde yaşayan canlılar baz alındığında her birinin kendilerini var eden Yaratıcı’nın varlığını onayladıklarını görüyoruz. Evreni ve içindeki tüm varlıkları incelemenin ve Allah’ın sonsuz kudretini ve sanatı keşfedip insanlığa aktarmanın adıdır “bilim”. Bu sebeple İslam Dini, bilimi Allah’ın kudretini idrak etmede bir araç olarak görür ve bu nedenle bilimle uğraşmayı teşvik eder. Atatürk’ün bilime verdiği önem, bu doğrultuda olduğu da anlaşılmalıdır.

Atatürk’ün Bilime Verdiği Önem Hakkında Bilgi Aktardık.

2 yorum

emine için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.