Atatürk İlkeleri ve Anlamları

Atatürk ilkeleri ve anlamları, Atatürk ilkeleri nelerdir anlamı açıklaması kısaca

Mustafa Kemal Atatürk ilkelerinin ne olduğunu açıklayınız, Atatürk ilkeleri nelerdir anlamları nedir, Atatürk ilkelerini açıklayınız.

Türkiye Cumhuriyet’in dayanağı olan temel ilkeler, Atatürk ilkeleridir.

Bu ilkeler şöyle sıralanabilir: Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik, İnkılapçılık.

Bu ilkeler ayrı ayrı da pek çok anlam ifade etmektedir ancak bir bütün olarak değerlendirmelidir. Hepsi birlikte Atatürkçülüğün dünya görüşünü ortaya koymaktadır. Biri olmadan Atatürkçülük eksik kalır. Bunun sebebi ise ilkelerin tümünün birden Türk toplumunun karakterini yansıtmasıdır.

Cumhuriyetçilik

Ana ilke olarak geçen bu ilke Atatürkçülüğün mutlak değeridir. Anayasada Atatürk ilkeleri doğrultusunda bazı yasalar vardır. Bu yasalardan ilki Cumhuriyetçilik ile ilgili olandır. Değiştirilmesi mümkün olmayan, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen maddelerin en başında gelir ve bağımsız ana madde olarak geçer.

Milliyetçilik 

Milliyetçilik ile Atatürk milliyetçiliği arasında bir ayrım vardır. Atatürk milliyetçiliği akılcı, gerçekçi, barışçı ve cumhuriyetçidir. Bunlarla ters düşen herhangi bir yorum Atatürk milliyetçiliğinin dışına çıkar. Belki milliyetçilik olabilir fakat Atatürk milliyetçiliği olamaz. Kurtuluş Savaşı ruhunun bel kemiği olan bu ilke diğer tutsak uluslara da örnek olmuştur.

Devletçilik 

Devletçilik ilkesi halkın refahını ve mutluluğunu sağlamak için yapılan ekonomik, toplumsal ve kültürel hareketlerin devlet eliyle yapılması gerektiğini ortaya koyan  bir ilkedir. Özel yatırımların ilgi alanı dışında kalan yatırımların devlet örgütü tarafından gerçekleştirilmesini ifade eder.

Laiklik

Devrimci ve cumhuriyetçi bir temeli olan laiklik ilkesi din ve devlet işlerinin ayrı tutulması gerektiği esasına dayanır. Elbette devlet halkının dini inançlarını korumalı ve tüm dini vazifelerin yerine getirilmesi için yardımcı olacaktır ancak uygulanmasına ve biçimine karışmayacaktır. Çağdaşlaşmak için laiklik zorunludur ve devletin tek bir inancın hegemonyası altına girmesine karşıdır.

Devrimcilik

Değişimin sürekliliğini temel edinmiş bir ilkedir. “Bu açıklamalarımla ulusal yasamı sona ermiş varsayılan Büyük bir ulusun bağımsızlığını nasıl kazandığını ve bilim ve tekniğin en son esaslarına dayalı ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım” sözü Atatürk’ün büyük nutkunun sonunda söylediği bir sözdür ve devlet ile devrimciliğin ayrılmaz bir ikili olduğuna işaret etmektedir.

Bütünleyici İlkeler: 

Akılcılık, Atatürk ilkelerinin hepsinin dayandığı bir ilkedir. Atatürk’ün ve Türk milletinin yaptığı büyük işlerin başarılı olmasında akılcılığın yeri mühimdir. Türk toplumu Osmanlı’nın son zamanlarında ortaçağın karanlığından kurtulamamış ve başarısız olmuştur. Atatürk bunun bağnazlıktan kaynaklandığını çok iyi kavramıştı. İnançların mantık süzgecinden geçirilmesi gerektiğini ve bilimin ışığında yürümenin önemini akılcılık ilkesi doğrultusunda bu sebeple uygulamıştır.

Gerçekçilik, diğer tüm ilkelerin yaşam kaynağıdır. Barışın, uygarlığın ve devrimin akılcılık ile bağdaşması sonucu ortaya çıkan doğal bir sonuçtur.

Özgürlükçülük, Büyük Fransız Devrimi sayesinde evrensel bir temele oturmuştur. Bireyin ve dolayısıyla toplumun refahı ve mutluluğu için yapılan kavganın hepsini içine alır.

Uygarlıkçılık, “Türkiye Cumhuriyeti halkını bütünüyle çağdaş, bütün anlam ve biçimleriyle uygar bir toplum haline getirmektir. Devrimlerimizin asil temeli budur” şeklindeki Atatürk’ün sözüyle tanımlanabilir. Çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkmak amacının sağlanmasında en temel ön koşuldur.

Atatürk İlkeleri Hakkında Yorumlarınızı Aşağıdan Hemen Paylaşabilirsiniz.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.