Anksiyete nedir, Anksiyete ne demek hakkında bilgi
Anksiyete, kaygı ya da bunaltı olarak da bilinir, genellikle ortada belli bir neden yokken, kötü bir şey olacakmış gibi iç sıkıntısı veren güçlü bir korku ve kaygı duygusu durumudur.
Bunaltının şiddeti, hafif bir tedirginlik ve gerginlik duygusundan panik derecesine varacak kadar değişebilir ve kişilik bütünlüğünü tehdit eden herhangi bir durumda ortaya çıkabilir. Genellikle iş yaşamı, kişiler arasındaki ilişki, cinsel ya da evlilik ilişkilerindeki büyük altüstlüklere bağlı olarak, yasaklanmış cinsel dürtülerin ya da saldırgan isteklerin hastalanmasında bir yetersizlik olduğunda, kişi bunaltıya kapılır. Hafif bir bunaltı olağan sayılır ve savunma mekanizmaları denen özel bilişsel ve davranışsal işleyişler bu duygunun kolayca üstesinden gelebilir. Stres ile bunaltı arasındaki ilişkiyi belirlemek için yapılan araştırmalar, değişik yollardan bunaltıyı başlatan iki ayrı stres grubunun tanımlanabileceğini göstermiştir. Birinci grup, cinsel ilişkilerdeki ya da iş yaşamındaki başarısızlıklara bağlı olarak kişinin benliğini ya da kendine saygısını tehdit eden streslerdir. İkinci grup ise fiziksel bir tehlikeyle, örneğin kişinin sağlığı ve güvenliği için duyduğu korku ve endişeyle nitelenir.
Savunma mekanizmaları bunaltıyla başa çıkamadığı an, genellikle psikonevroz (nevroz) türünden bir rahatsızlık olarak sınıflandırılan bir bunaltı bozukluğu ortaya çıkabilir. Bu bozukluk, sürekli ya da nöbetler halindeki bir bunaltı duygusu ya da belirli durumlara ve nesnelere bağlı olmayan tanımsız bir korkuyla nitelenir; başlıca belirtileri uykusuzluk, öfke patlamaları, sinirlilik, sabırsızlık, kalp çarpıntıları ve ölüm ya da delirme korkusudur. Bu korkuyu yenmek için gösterilen aşırı çaba genellikle yorgunluk ve bitkinliğe yol açar. Bazen bunaltı daha akut biçimde ortaya çıkar ve bulantı, ishal, sık sık işeme, çarpıntı, boğulma duygusu, baş dönmesi, el ayak uyuşmaları, terleme, gözbebeklerinin büyümesi, hızlı ve kısa soluk alma gibi fizyolojik belirtiler de görülebilir. Bu belirtiler birçok fizyolojik bozuklukta ve olağan stres ya da korku durumunda da görülebilir; ama herhangi bir organik bozukluk ya da hastalık söz konusu olmadığında, çoğu kişinin kolayca üstesinden gelebileceği bu tür belirtilerle baş edemeyen kişilerin durumu nevrotik olarak nitelenir.
Bunaltıyla ilişkili öbür bozukluklar hastalık hastalığı, histeri, saplantı-zorlantı (obsesif-kompulsif) nevrozu, fobiler ve şizofrenidir.
Hemen Yorum Yaz