Amin Ne Demek

Amin nedir, Amin ne demek anlamı

Amin, Müslümanlarca ve amen biçiminde Yahudiler ve Hıristiyanlarca ibadet sırasın­da onaylama, doğrulama ya da dilek ifadesi olarak kullanılan sözcük. Sözcüğün Sami dillerindeki kökü (emn) “sağlam”, “sabit” ya da “güvenli” gibi anlamlara gelir.

Kitabı Mukaddes’teki en eski kullanımla­rında amin sözcüğü bir sözün sonunda değil başında yer alır ve amin diyenin, kendisin­den önce konuşan bir başkasının görüşlerine katıldığını belirtirdi; âmin sözcüğünden son­ra da genellikle onaylayıcı bir cümle gelirdi. Özellikle yeminlerde vurgu amacıyla âmin sözcüğünün yinelendiği de olurdu. İncil’ler­de Hz. İsa’nın kendi ağzından aktarılan sözlerden önce birer ya da ikişer kez yer alan âmin sözcüğünün bu tür kullanımının Yahudi geleneğinde herhangi bir örneği yoktu. Amin böyle kullanıldığında, kendi­sinden sonra gelen ifadenin kesinliğini ve doğruluğunu belirtirdi.

Yahudilerin Kudüs Tapınağı’ndaki ayinle­rinde kohen’m (rahip) okuduğu hamd duası­nın ya da bir başka duanın sonunda cema­atin yanıt olarak “âmin” demesi büyük olasılıkla Tarihler kitabının oluştuğu İÖ 4. yüzyıl dolayında olağan uygulama durumu­na gelmişti. Yahudilerin bu tür âmin kulla­nımı Hıristiyanlarca da benimsendi.

Cemaatin rahibe yanıt olarak âmin demesi biçimindeki özgün uygulama zamanla, tek başına ya da cemaatle birlikte dua eden ya da bir şükran ifadesi kullanan kişinin kendi sözlerini toparlamak ya da doğrulamak üze­re “âmin” demesi biçimine dönüştü. İlahile­rin yaygınlaşmasıyla birlikte, âmin sözcüğü­nün bir sözün sonunda kullanılması da yaygınlaştı. Bu tür kullanıma Eski Ahit’in Mezmurlar kitabında rastlanır; Yeni Ahit’te ise bu kullanım olağanlaşmıştır.

İslamda “âmin” demeye “temin” adı veri­lir; bir başka deyişle “âmin” demek, daha önce söylenenleri sağlamlaştırmak ve kesin­leştirmek anlamına gelir. Hz. Muhammed’in müminlere “âmin” demeci öğütlediği bir hadis şöyledir: “Bana namazda ve duada âmin verildi ki, benden önce hiç kimseye verilmemiştir. Bir tek Musa dışın­da. O dua eder, Harun ‘âmin’ derdi. O halde siz de duanızı ‘âmin’ diyerek bitirin. Çünkü Allah ona cevap verip kabul eder.” Her duadan ve dua biçimindeki Fatiha suresinden sonra “âmin” demek gelenekleş- miştir. Fatiha suresini okuduktan sonra “âmin” demeyi gene peygamberin “imam ‘veleddalin’ dediği zaman siz de ‘âmin’ deyin. Allah kabul eder” sözleriyle öğütlediği bildirilir. Namaz sırasında “âmin” denmesi konusun­da değişik mezhep imamlarının farklı görüş­leri vardır. Ebu Hanife ile Malik bin Enes, duaların açıktan okunduğu namazlarda ima­mın “âmin” demesi durumunda cemaatin susması gerektiğini, imamın “âmin” deme­mesi durumunda ise cemaatin hafifçe “âmin” diyebileceğini kabul etmişlerdir. İmam Şafii, imamın yüksek sesle, cemaatin de içinden “âmin” demesi gerektiği, İbn Hanbel ise imam “âmin” dedikten sonra cemaatin yüksek sesle “âmin” demesi ge­rektiği görüşündedirler.

Amin Ne Demek Anlamı Hakkında Sorularınızı ve Yorumlarınızı Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz.

1 yorum

Anonim için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.